5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1284
Okunma
Dostlar beni ardımdan karayıp durursunuz
Çektiğim acıları yellere sordunuz mu?
Şu perişan hâlime acımaz vurursunuz
Tattığım çileleri yıllara sordunuz mu?
Kaybettim umudumu bulamadım eşimi
Taşlardan taşa vurdum elem yüklü başımı
Yağmur dindiremedi harlayan ateşimi
Kavrulan yüreğimi çöllere sordunuz mu?
Aklımdan çıkmazdı hiç yârin varlığı bir an
Kalbi dosta adadım Yüce Mevlâ’ya âyan
Bir daha doğmaz sandım güneş battığı zaman
Döktüğüm gözyaşımı sellere sordunuz mu?
Hissederken içimde yıkıp mahveden nârı
Getirenim olmadı bir avuç serin karı
Kara kader yüzünden gizli ettiğim zârı
Bülbüle hasret kalan güllere sordunuz mu?
Aldanıp güvenip de düştüğüm tuzakları
Tenime damla damla dökülen kezzapları
Haberiniz olmadan gördüğüm azapları
Benim gibi Kederli kullara sordunuz mu?
Kederli©Almanya, 27.05.2008