Hasret girdabına
Uğrayan bedenim
Kırılgan dallarında
Dökülen yaprak benim
Kaderin ecel saatinde
Tarumar olan yıkılan da benim
Güneş batıp akşam saatleri gelince
Gidermi gölgem acaba bilemiyorum
Sanki çiğ taneleri
Saplanmış gözlerime
Kan misali damla damla
Akan yaşda benim

Başını yastığa koyan
Hayal kuranda benim
Parçalanmış yüreğimde
kanlı izi kalan sen
Sevdasına kul olmuş
kimsesizlerin acısı
Derdiyle için için yanan
Ayakta kalamayıp
Yerlere düşende benim

Yazdığı yazıdır alnıma
Sebep aramam halıma
İsyan etmem kendi hatama
Yarı yolda bırakılan
Ardı sıra konuşulanda benim
Geçmiş günlerin hatırına
Yutkunduğum kelimeler bile
Şahit olur inan bana
Veda bile edilmeden
Öüme terkedilende benim

Mezarımı derin kazdım kendi elimle
İsimsiz taşı diktim bile bile
Önünden gelip geçen olur diye
Selamı kelamı kesende benim

Ey fani dünya sanma
Sana olur eyvallahım
Düzenin şaşmış senin yalansın
Senin düzenine uymayan da benim