1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
830
Okunma
iddia ediyorum
en sevecen
en duyarlı
en kahramandı babam
ardında dört küçük çocuk
şehre taşındığında zordu
yirmi beş yaşındaydı
gece gündüz çalıştı
ellerinin nasırlı oluşu
toprak ve taş tutuşundandı
sırtını çiğnetirdi her akşam
omuzunda çimento dolu harç taşıdığından
ava giderdi
iş olmadığı zamanlar
sabah köpeğimizin sevinç çığlıkları
uyandırırdı tüm ev halkını
annemin sesi uğurlardı mutlaka
babam kapıdan çıkmadan
şarkılar söylerdi efkarlı zaman zaman
hüzünlenirdi
bir birinci yakardı
dumanı süpürürdü hüznünü ardından
en çok güldürürdü
geleni gideni
hoş sohbetti
yakışıklıydı benim babam
Atatürk’ü andırırdı
mavi gözleri
ilk okula başladığımda
adını soran öğretmenime
“Feyzi Çakmak” demem
bundandı
gururumdu babam
arkadaşım
şimdi....
ne zaman babamı düşensem
yürüyoruzdur mutlaka
ya toprak bir köy yolunda
ya da bir türkünün neşeli notalarında
yüreğimiz kocaman
S.E
5.0
100% (4)