23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1615
Okunma

kahve Yemen’den gelir,
girer payitahta
o şeytani karamık rengi
buharının büyüsü
ve geleceği okuyan telvesi ile
rakip olur saltanata
harem ağaları-beyler-paşalar-bostancıbaşılar
kapıkulları-vezirler-kurbanlık şehzadeler
çaptan düşük padişah karıları, gözdeler, müneccimbaşılar
zifiri karanlık gecelerde gizlice buluştuğu zamanlar
ah ne entrikalar dökülür
çatallı sivri yılan dillerinde
ve ne tarihler/kaderler yazılıdır
kahve telvelerinde
55 kahvehaneden bahseder büyük seyyah Asitanbul’da (1)
ve artık saltanat paylaşılır, tartışılır
adı konmamış partiler kurulur
taraf tutulur
eşrafın dost sohbetlerinde
-”ne olacak bu memleketin hali”? diye
densizce söylenir bir imam
bir fırt çekerek köpüğünden
padişah’a haber verirler heman
halka zaman zaman yasaklanır kahve
Viyana kuşatmasından dönerken
sefil perişan olmuştur Yeniçerimiz
Avrupa’ya hatıra kalır
tonlarca kahvemiz
önce kafeler kurup sohbet ederler
hele Fransız halkı öyle çok benimser ki;
kahvedeki devrimin büyüsüne kapılıp
isyan ederler
ve peşpeşe birbirini
kovalar devrimler
ardından da
özgürlükler
olmasaydı kahvenin büyülü telvesi
yazılamazdı ne SEFİLLR ne de İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ (2-3)
karıştırırsak biz de birkaç ufak isyan görürüz
tozlu tarihimizin beş-on satırını
ama nedense kıramamışık kahvenin
kırk yıllık hatırını
şeytancadır baştan çıkarışın
yüzyılın sayfalarında soyunur dev aşklar
telvende daha çok figürler var
kimbilir daha ne tarihler yazarsın
sen hiç bilmediğimiz ,yaşamadığımız
sevdalara kokarsın
bir de devrimlere
Ey garson!
Bana bir kahve daha getir
1-Evliya Çelebi (Derviş Mehmet Zilli)
2-Sefiller (Victor Hugo
3-İki Şehrin Hikayesi (Charles Dickens)
Celal Çalık