Çağla yüreğim
Damlama vakti değildir bu
vakit İlk değil kabul
Bil ki son kaçıştır bu
Ola ki bir daha görürsem o gözleri
Ağla yüreğim
Uzaklara gitme vaktidir...
Hadi sil süpür bütün gölgelerini
aşkın
Siperini yık
Onu hatırlatmasın artık uçuşan kelebekler
Acemi sevişmeler...
Yitme vaktidir yüreğim
Can ne kadar çekişir ki kendisiyle çıkmadan...
Bil ki bir işlemin sonucuyum ben
Dil uzatma dağlarıma
Hayat denen bende can bulduysa eğer
Bilirim kurşunsuz kansız bıçaksız çekip gitmeyi
Ardımdan gözü yaşlı bakacak yalnızlık
Kim yüz sürer ki kimsesiz bir cesede
Nefes alışımı duymaz hiç kimse
Yaşamaksa bu
Ben vazgeçtim...
Ağla yüreğim
Sana onu son kez anlatıyorum...
Artık uyandırmalı çileyi
Çekilir yanı kalmadı
Yetti artık intiharsız sabahlara yarı ölü uyanmak
Hani
gecelerde kalmasaydı susuşun
Bekli susamazdım böyle
ölüme
Yanarım
Utanır
cehennem Aç ellerini sana son sözlerimi gönderiyorum
Şafaklara çık sen
Güvercin kanadına gözlerini nakşet
Söyle sakın uğramasın mezarıma
Sevdanın pervasızlığına düşer iniltilerim
Geldim giderim bir yudum içmeden
Şarap gözlerinden
Bakışın
gurbet olmuş ne çıkar
Göremedikten sonra
gülüşünü
Sevmeyi bilenlere bırakıyorum isyanlarımı
Susmasın Leyla
Savunsun beni
Aynı davanın sanığıysam eğer
Suçum sabit
Katlim vaciptir...
‘’O seni
sevdalım o seni kirpiklerin gözleri kucaklaması gibi kucaklar mı seni?’’***
Bir kumardı seni sevmek
Ben canımı koydum ortaya
Kaybettim...
Ayşe Elif OKUR