Bilmem ki…
Hangi gecenin cam kırıkları
Dilimde dolanıp duran…
Hangi sabahın kör vakti
Gözlerimde gezinen…
Ve çıldırtan rüyalarımı…
Hayallerimi kapı önüne koyan
Bilmem ki
Hangi gecenin cam kırıkları
Dilimde dolanıp duran…

Bilmem ki hangi yamalı yürektir
Atıp duran sol döşümün içinde
Can hıraş
Telaşlı
Bir o kadar dik başlı
Bir o kadar umursamaz…
Yarına çıkma umudunu yitirmiş
Boz bulanık gözyaşları içinde
Bir güvercin kanadı
Kirpiklerinin arasında
Bir iki damla yaş
Bilmem ki hangi yamalı yürektir
Atıp duran sol döşümün içinde
Can hıraş…

Bilmem ki hangi günahı yüklenmişim
Hangi faili meçhul cinayeti
Almışım üstüme üstüme
Hangi kefarrettir çektiğim
Sancılı akşamların o kör olası saatlerinde
Hangi sağır sessiz duvarlara dil dökmüşüm
Hangi açılmayan kapılara varmışım
Nedir bu ömür takvimlerimin
Bitmeyen eziyeti…
Bilmem ki hangi günahı yüklenmişim
Hangi faili meçhul cinayeti…




Bilmem ki hangi beş para etmez
Hayallerin peşinden koşmuşum
Hangi hakkını bilmeze yem etmişim
Yarınlarımı…
Dünümden
Bugünümden ölesiye vazgeçerek…
Farkına varmadan
Hangi gülü koparım almışım dalından
Bile isteye
Hangi bülbülün feryadına feryad katmışım
Hangi bacada duman olmuşum
Köhne bir kaldırım üstünde
Ben kendi kendini unutmuşum
Bilmem ki hangi beş para etmez
Hayallerin peşinden koşmuşum…

Bilmem ki…
Hangi gecenin cam kırıkları
Dilimde dolanıp duran…
Hangi sabahın kör vakti
Gözlerimde gezinen…
Ve çıldırtan rüyalarımı…
Hayallerimi kapı önüne koyan
Bilmem ki
Hangi gecenin cam kırılralı
Dilimde dolanıp duran…

Ali ALTINLI – 23.05.2018
Saat: 23:36