22
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1094
Okunma

Uzak diyarlardan, dönmezmiş giden
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Sevenler hiç mutlu olmuyor neden
Bilseydi bu aşkı, tadarmıydı hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Bazen kader yapar, terk edişleri
Ayrılan sever mi, şu gidişleri
Yıkılırken bir bir, hayal düşleri
Hasrete bir ömrü, adar mıydı hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Çilekeşle dolu, şu koca âlem
Yürek yanıyorken biz nasıl gülem
Böyle yazmasaydı, o levh-i kalem
Boş yere bir diyet, öder miydi hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Demek ki çok sevmiş yad eder durur
Esen yeller bile, solundan vurur
Candan seven yürek, gerçeği görür
Durmadan geçmişi, dider miydi hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Kimsesiz bıraktı, gönül köşkünü
Yoktu onun gibi, yâre düşkünü
Neden diye, sorgularken, aşkını
Kaderine bir kin, güder miydi hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Sözün her türlüsü, gelirken dile
Nazlı cananını, kaptırdı ele
Çiçek açacağın, hem bile, bile
Gülizâr da nihâl, budar mıydı hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Lüzumsuz aşkların, hası sendedir
Vuslatsız aşkların, yası sendedir
Acı çeken kalbin, sesi sendedir
Hem kendine bunu, eder miydi hiç
Dönecek olsaydı, gider miydi hiç
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
NİHAL: Gül fidanı
LEVH-İ KALEM: Kaderi yazan kalem
VUSLAT: Sevgiliye kavuşma
5.0
100% (34)