Asırlardır...
Beklenen, özlenen, umut edilendi
Hak, hukuk ve adaleti ihlal edenler kimlerdi

Taki’yeye
Kurban edilen, ötekileştirilen kimdi
Nasıl, hangi hak, hukukla gaspa cüret edildi

Aşiret
Asabiyeti niçin hiç hukuk tanımaz
Aşiretin aldığı kesin kararlar asla tartışılmaz

İnsan için
Akıl, irade ehliyeti niye uygulanmaz
Din adına itibar edilen şeyh hiç sorgulanmaz

Oysa hiç
Aklını hakkıyla kullanmayan kimseler
Anlamak ve araştırmaktan uzaklaşan iradeler

Teslimiyeti
Tedbir almadan, emin olmadan güven
Tutku ve zafiyetiyle en çok aldatılan umutlardı

Ne din adına
Ve ne de en yakının namına teslimiyet
Aktif aklın gereği olan emin olmak, anlamaktır

Asıl olan
Nasıl ki her insan imtihana tabi zaaftır
O nedenle her şartta tedbir almak esas olandır

Bir cana
Ve dahi hak ve hukukuna kıyan kimdir
Nefsin her şartta esaretine taraf olan taktiridir

İnsanlar
Hukuku, adaleti çıkar için savunmazlar
Hukuku belirli bir azınlığın imtiyazı tanımazlar

Beşeri zaaf
Sürü veya içgüdü asabiyetine düşkündür
Çünkü tekamül etmedikçe, cehalet bahanedir

Mevcudatı
Yaratan, onlara belirli sınırlar koyan kimdir
Hilkat veya Sünnetullah mevcudat için haddir

Yaratan
Hayat ve yaşama hakkı verdiği her kulun
Akıl ve irade/tercih hakkını tanımayan zalimdir

Böyle bir
İhlali ve hadsizliği her kim yaparsa yapsın
Hak, hakikatten uzaktır, enaniyete giren zandır

Beşer için
Bilinç, tekamül zan, zaaftan arınmak içindir
İlim, irfan, edep, nezaket, sabır, teenni zarurettir

Mustafa Cilasun