0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1206
Okunma
Yalvaç’da bir sabah kesiti
Sabah güneşinde
gevşemiş esniyor geriniyor yalanıyor
Çöp bidonu yanında, duvar dibinde
soğan sarısı tüyleriyle sevimli
bir kedi kedicik işte
Köy pazar dolmuşundan inenlerden
Ellerin sepet sırtında sarılı bir çocukla
bir kadın kadın işte!
gevşemiş esniyor geriniyor yalanıyor
kabarıyor sırt üstü devriliyor
sabah güneşine karşısında
öyle mutlu, öyle keyifli ki
çöp bidonu yanında duvar dibinde
bir kedi, kedicik!
Bir kadın!
Köy dolmuşundan boşalan bir otobüs dolusu
Onlarca kadından kızdan çoluk çocuktan
bir kadın!
Elininin birinde sepet, diğerinde çuval
sırtında sarılı bir çocuk
ayaeğında naylondan bir papuç
çocuğun yüzü morarmış
sabah ayazı yemiş
elinde ısırılmış yanık yarım simit
Kadının sırtında uçuk yeşil sarkık bir kazak
Bağırıyor birilerine” el atsana, şuna!”
yardım istiyor!
18 Aralık Pt. İlçenin haftalık pazarıymış!
Hey gidi kadın! Anam kadın!
Anadolumun Sef erberlik yiğit kadını!
Hem doğurursun, hem yoğurursun
hen karnında, hem sırtında taşırsın!
Onu da yetmez görürürsün!
Seni dişi arslanlara değils
dişi arslanları sana benzetmeli!
Sensin analığın kadim temeli!
Elinin birinde sepet, diğerinde çuval
ayazdan yanakları morarmış
sırtında sarılı bir çocuk olan
bir kadın!
Ayşe miydi, Fatma mıydı
soramadım, neydi acaba mübarek adı!!
18 Aralık 2006 / Yalvaç
5.0
100% (1)