Çay süzer bakışların kirpiklerin naz gülü
Sükûtumun içinde yanarsın ateş misal
Kara çayın şerhi mi dem dem Leyla kâkülü
İncecik parmakların cama yansıyan visal
Ey ömrümün sükûtu gönlümün nisan gülü
Ufkumda sabah akşam aşkın kanayan tülü


Billurdan nağmelerin güftesinde gülüşün
Berrak bakışlarındır aydınlığı gözümün
Sen süslerisin içini gördüğüm sırlı düşün
Sana dair her rengi şiir olan sözümün
Ey ömrümün sükûtu gönlümün nisan gülü
Ufkumda sabah akşam aşkın kanayan tülü...


Demlik ile semaver imece eder daim
İnce belli içinde sabahın tazeliği
Çayın hatırı baki senin gülüşün kaim
İpek hayal eğirir zamanın altın iği
Ey ömrümün sükûtu gönlümün nisan gülü
Ufkumda sabah akşam aşkın kanayan tülü...


Sana dair yazdığım bunca şiir bunca söz
Efsaneler birikir kirpiğinin ucunda
Senin som özetindir gülen bir çift elâ göz
Yüreğimi dürersin yumduğun avucunda
Ey ömrümün sükûtu gönlümün nisan gülü
Ufkumda sabah akşam aşkın kanayan tülü...


Ah benim hayal gülüm hayalimin özünde
Harflerin gayesini öğrendim sadece sen
Senden emareler var turnaların gözünde
Hasretin yüreğime işlenmiş eşsiz desen
Ey ömrümün sükûtu gönlümün nisan gülü
Ufkumda sabah akşam aşkın kanayan tülü...
Ankara,05.04.2018 İbrahim Kilik