0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
794
Okunma
Uğuldar divane aklım asılı deftere
Mayası tutunca avucuma yatan hüznün
K’atlayıp sırdaşlığı sardı yünlere bir kere
Sırrın döktü ayran gönlüm tasından
Açıldıkça ardıma gıcırdayan dünya kapısı
Buz grisi terini silkeleyen bulut
Üşür aynaya rengin kıran güneşte
Yoğurur toprağı hayırla rahmet damlası
Yorar hayra yırtık kalpleri diktiğinde terzi
Kazmak geliyor karanlığını aklımın
Acıtılınca kıble-i hakikat
Kırk kilitle secdeye sadık yer gök
Eşiğine kurulmuş yalan alemi cümle kapının
Eritir kulpun demirden anahtarla
Külüne gizlenir kağıt ağlar beyaz leke
Yarı beline kadar devlete batmış şairim
Devretti örülmüş hesabım şaşkın terazi
Sarığından sızgın geçmeyenleri yazar kâtip
Derime üşüşen sarmaşık kayyuma
Köle rahminde kayıp perçemi sürgün
Şiir uslandırsın ki çalkantıyla
Çıtlasın harf devrimleri kibrinden
Rüzgâr uyur mendilinde karaağacın
Köpürdüğünde gün görmeyen zaman
Çatlar toprak yükün indiren ayaklara
5.0
100% (3)