(Muhal içinde Muhal:Ben hep sükûtu seçtim sen vefasızlığı...
Bu hâli ne ajanslar geçti ne de gazeteler yazdı.Yalnız yıldızlar şahitti...)

Kırk hüzün senfonisi sekiz sütuna manşet
Sükûtumda eriyor derunumdaki sancı
Ne sende vefadan iz ne bende bir feraset
Kırk yıl ünsiyet ettik şimdi olduk yabancı
Muhal içinde muhal bu durumun izahı
Yine sineye çektik elif tütsülü ahı…


Aşkın kıblegâhına döndük de yönümüzü
Efsunlu bir öykünün figüranı olduk biz
Yokuş kıldılar bize aşk yolundaki düzü
Kirpiğinden bergüzar sinemizde bâki iz
Muhal içinde muhal bu durumun izahı
Yine sineye çektik elif tütsülü ahı…


Ah gümrah hayallerim!Ket vuruldu ansızın
Cümle yaşanmışlıklar yok sayıldı nedense
Komşusu oldu bağrım beş vakit imkansızın
Ben de mecal kalmadı aşk yoluna gel dense
Muhal içinde muhal bu durumun izahı
Yine sineye çektik elif tütsülü ahı…


Hangi şarkı çalınsa bir manası yok bence
Tabirini yok ettin gördüğüm sırlı düşün
Bu ahvalin vebali yine bende mi sence
Bana yadigâr kalan kadim demde gülüşün
Muhal içinde muhal bu durumun izahı
Yine sineye çektik elif tütsülü ahı…


Bu hâle sen kendince uydursan da bahane
Bulunmaz lügatlerde cürmün için bir isim
Bilmiyorum ne yazıp ne söyleyim daha ne
Sayende zemheridir takvimimde dört mevsim
Muhal içinde muhal bu durumun izahı
Yine sineye çektik elif tütsülü ahı…
Ankara, 18.03.2018