1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1051
Okunma

Öyle büyük gezi tekneleri
upuzun guletler yoktu
dalgalara bata bata
çıka çıka giden
patapatapatapata
pancar motorlu tekneler vardı
diğerlerine kıyasla
Ömer Kaptan ile Şekerci
bir de Çalpan, en kıyak
afili teknelerdi o zamanlar...
Haftada üç kez
Antalya’dan Batıkkent Kekova,
yerli yabancı karışık
turistler ile turlayıp gelirdim...
Finike’den sonra Gökliman,
solumda Akdeniz;
nakış nakış mavi koylar,
sağımda katman katman
fay hattı
kırılmış kayalar
önümde dön dön bitmez
yılankavi
daracık asfalt bir yol var
başı dönerdi yolcuların
soluğu Çayağzı’nda alırdık...
Nereden estiyse bu akşam
mavi meltem esti yüzüne
okşadı saçlarını efil efil
Batık Kent Kekova
Kaleköy Simena’dan
akşam dönüşü sen ve ben
bir de annen
üçümüz güvertedeydik...
Ne neşeli bir yolculuktu
sana baktıkça,
sen konuştukça coştum
çok hoşlanmıştım senden,
belki daha ötesinde
sevmiştim de,
sana bakmak mutluluktu...
Parlak, yıldızlı gece gibi
düz siyah saçların
fincan gözlerin,
kalem kaşların
kirpiklerin içime batan
güleryüzün, tatlı dilin
güne/bakan
gül yanağın ile bal peteği;
ayçiçeği gibiydin...
Daha sen bekârdın
ay yüzün
ilkbaharda gül kokar,
saçlarına gece gibi
tokalar takardın
fincan gözlerin ile
kime baksan yakardın...
Maziye bakınca arasıra
canlanır o güzel düşler;
anımsar mısın bilmem
hâlâ s/aklımda dediklerim,
aldırma boşver
delinin tekiyim ben
estikçe yel, yosun kokulu
Çayağzı’nda
mavi meltem Akdeniz’den,
rüzgâra takılıp
düşleriyle uçan
akrep, yelkovan peşinde
saniye saniye akıp giden,
mavilere iz bırakıp
köpüklü beyaz
derin ve serin sularda
yakamozları yakıp giden
ay yüzüne, ışıl ışıl
fincan gözlerine kelâm
güverteden
o günlere selâm olsun
olur ise sencileyin
kaşı kara, gözü elâm
düşü tatlı karasevdam
aşk başıma belâm olsun...
Döne döne bitmeyen yol
yana yana biter
yeter ki gül, gülümse
bir tebesssüm mutlu ol!
Belki yine görüşürüz
diyemem ki sevgilim;
sevgilim değildin,
başım boş olsa idi
bekâr olsam
isterdim annenden
belki evlenebilirdik;
sen benim olurdun
ben senin,
sevebileceğimiz
bakışımızdan belliydi...
Esip geçen bir yeldin
anıları bölüşürüz
sessizliğin içinde
yel estikçe dilim dilim,
gün kadar kısa
ömür kadar uzun
sonu yokmuş gibi gelir
her anı heyecan dolu
sevdalı yolculuğumuzun...
Şaban AKTAŞ
09.03.2018
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ