0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1250
Okunma

"Çok özledim seni!" dedim
"Ben de ben de!’ dedi o da
Öyle bir bakış baktı ki
Gözler o an koydu oda!
Sevmeyen göz öyle bakmaz
Kâlpten kâlbe köz bırakmaz
Söylemeye söz bırakmaz
Kül edip attı o anda!
Benim safkan Arap atım
Ağrı dağım, Ararat’ım
Sırat Köprüm, Arafat’ım
Kıyametler koptu anda!
Nere gider benim sonum
Belli değil ardım önüm
Nereye çevirsem yönüm
Aynı bakış hep o yanda!
Şaban AKTAŞ
19.02.2018 - 14.23
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
O BENİ BİR BAŞKA SEVDİ
O beni bir başka sevdi
Yok böyle bir aşkla sevgi
Katışıksız yalın dostça
O bakış o göze vergi
Beni bir anda uçurur
Başka âleme göçürür
Gözünden kahve içirir
Saygılı, konukseverdi
Can kurban böyle bir dosta
Gülüşü gül deste deste
Sessiz sakin ve aheste
Derin bir nehirce sevdi
Sözü söze tutuşturan
Duyguları yatıştıran
Kumruları ötüştüren
Yalnız kâlbimleydi derdi
Şaban AKTAŞ
16.02.2018 - 20.18
AŞKIN YAŞI YOK
Aşkın yaşı yok de sen dile kolay
Gel sen anlat bunu söyle babana
Hilâl ayla aynı değil dolunay
Biraz daha büyü, öyle gel bana!
Sen ay yüzlü ince gonca bir gülsün
Dağ yolunda çiğdem lale sümbülsün
Sevda çağlayanı gürül gürülsün
Bin aşkın atına şahlan gel bana!
Kaç yıl oldu hasret, bitmez yolculuk
Bekle bekle gelmez ay yüzlü çocuk
Açmadı gönlümde o gül tomurcuk
Gülşeninden güller der de gel bana!
Bir yeldeğirmeni öğütür beni
Saçında yel gibi dağıtır beni
Yalnız şarkıların avutur beni
Hasret türküleri söyle gel bana
Şaban Aktaş
18.02.2018
SARI ÇİÇEKLER
Ah bu sarı çiçekler
Yoncalar, goncalar
Mimozalar, katırtırnakları
Papatyalar, gelincikler
Erguvan mevsimi
Eflâtun, vişne renkli
Deniz yosunları
İnci mercan resifleri
Midye kabukları,
Kırk yıl öncesi Mersin
Turizm Gönüllüleri Semineri
Oturup üstüne bir bankın
Gökyüzüne karışan
Güneşte parlayan sarı
Saçlarını seyredercesine
Bukle bukle, çiçek çiçek
Güzellikler ile düşledim seni
Yoksa hasretin, zaman sensiz
Nasıl tükenip gidecek
Erdemli kıyılarında Akdeniz
Köpüklü mavi
Berrak tuzlu sularına daldım
Cennet, Cehennem Obrukları
Derin çukurlarda,
Karanlık tünellerinde kaldım
Zindanlarında Kızkalesi’nin
Sonra sen aynı kente gittin
Öğrencilik yılların bitene değin
Ne zaman düşlesem seni
Hep o güzelliklerin içindeydin
El değmemiş bakir
Bir gelin gibi duvaklı
Gönlüm çiçekler ile zengin
Sensizliği ile çaresiz
Sessizliği ile acınası,
Zavallı, ağlamaklı
Boynu bükük bir fakir
Böyle bir hikayedir
Benim için Mersin,
Bilir misin sevgili
En kötü yanı
Nedir bu hikayenin
Desem ne dersin;
Tüm bunların hiçbirinden
Hiç haberin yok senin...
Şaban AKTAŞ
17.02.2018 - 18.43
HAYAT ŞİFRESİ
Günleri, ayları, yılları
Mevsim mevsim
Güneşe ayarlayabilse keşke kişi
Ne bir saniye ileri
Ne bir saniye geri
Güneşin enerijsiyle
Saat gibi işlese dakik
Aksatmadan hiçbir işi?!
Önce plân ve program!
Kimin için dedim bunu
ve niçin
"İnsan plân yapar
Tanrı buna gülermiş!"
Bildiği vardır elbet
Kaim ve kadir ise ilelebet...
Ölçüp tartmalı kendini
Ne bir gram fazla
Ne de noksan bir gram
Günlük, aylık, yıllık
On, yirmi, otuz, kırk, elli
Yüz yıllık
Daha uzun vadeli
Derken, ohooo;
Daha çok varmış gibi
Gelirken sana bana
Bakınca geriye bir
Su gibi akıp gitmiş zaman...
Oysa vakit nakittir
İşini bilen dakiktir
İşlemektir marifet
Sende akıl beceri
Tezgahında mekiktir
Git gel, git gel, gelgit!
Ön yüzü dünya ise
Arkası ahiret
Genlerimizde yazılı
Hayat
Boynumuzda asılı
İki yüzlü madalyon
Şifrelenmiş bir akit
Uçar insanoğlu
Şifreyi çözdüğü vakit...
Şaban AKTAŞ
16.02.2018 - 11.52