3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1261
Okunma

Gittin verandada bir gül kaldı
Boynu bükülü
Cama vuran güneşin kalbi kırık
Hıçkırık düğüm düğüm boğazında karanfillerin
Su berraklığını yitirdi
Çay acı…
Kahvenin köpüğünde eski ihtişam yok
Renginde sızı
Kırdın hatırını bilesin
Kırk yıllık kahvenin
Artık o kırkı çıkmadan ölen bir çocuk...
Cezve zaten ketum
Lafı cımbız bile alamaz ağzından
Ağzı köpüklü atlar günahsız
Ilgar olur hüzün yüreğimde...
En çok ellerini özledi fincan
Verandadaki gül gülüşünü
Kim süslüyor düşünü bilmiyoruz
Andaç bıraktığın acı
Tacı başımızın
ilacı gönlümüzün.
Sen gittin ya
“Bir katre alev karanfil”
Begonviller eleğimsağmalardan saklanır oldu
Akdeniz akşamları kırgın mavi sulara
Yakamozlar yalabık zamanlara tutsak
Saatler yorgun.
Sen gittin
Ve ben şair oldum haza
Yaprak döküyor takvimlerim…
18.02.2018 İbrahim Kilik
5.0
100% (6)