Bir tarih ,çeyrek asır gelebilir akla,
Doğumdan beri yirmi üç yıl.
Bir ömür derler bu zamana
Öyle ki;çorak ve sıcak koca yıllar,
Yürür geçer bu ömrün üstünden.
Yoksun ruhlar suskun,
Öksüz bırakırlar bu ömrü.
Aşk nedir bilmez,sevgi nedir bilmez
Koca yıllar meyvesiz,
İnsanlar insafsız insanlar vefasız.

Dolap döner ağır ağır,yüksüz dertsiz.
Oluklar boş ,toprak susuz.
Sıcak yeller eser,kuru kupkuru,
Bağırlar yanık,dudaklar çatlak,
Ellerde nasır,ayaklarda çarık...
Kin kusulur tüm dünyaya
Gözler nefret,başlar sarık.

Çok görülür bunlar,her yandan bir ses:
Çek git gardaş,bu el gerekmez
Bir göç görülür uzaktan,usul usul,sessiz sessiz
Karar verilir bir gün ilk kez;
(Göç zamanı gelir,gidilir bir koca yaz.)
Konarlar büyük bir ile...
Hayat zalim,yaşam zalim.
Karışırlar gürültüye,emeklerince.

Yaş, yirmi üçte kaldı,muştu aldı birinden.
(İlk aşkım )dedi,(Birtanem) dedi birden...
Yanık yanık ürkütmeden.
Dert ortağım, tesellim dedi gün geçmeden.
Sessiz sessiz,yüzünü dönmeden.

Sitem yüzler güldü,ilk defa,
Acılar duruldu, kalplerde vefa...
Batan umutsuz gün doğdu,
Taa uzaklardan.
Yaklaştı ışıl ışıl,berrak berrak,yakmadan
Yansıdı simalarda İLK AŞK.

aYGÜN dENİZ