YÜZÜNE BAKINCA

şifrem gözlerinde saklı diyorum
açılıyor sonsuzluğa kapılar
dallar bahar oluyor
sen lâvanta çiçeği
bir kelebek konuyor tenine
ıtrını emiyor dal dal çiçek çiçek

bu enstantaneleri izlemiştim
lütfen değiştir diyorum
uçuyor sevinçle kelebek
eflatun pembe
böğürtlen dalına geçiyor
birazı meyve birazı çiçek,
dallar nektarıyla besleyip seni
uçunca kuruyup gidecek...

ve uçup gidiyorsun elvedasız
bakakalıyorum ardından
düşümde mersin dalları
tesbih çiçekleri
yaban gülü süsen
kelebeğin ömrü bu kadar
aşkın acı yanı
bu ise de fakat gerçekleri...

sen ne kelebek ne lâvanta çiçeği
ne de böğürtlen dalı
mor bluzlu bir kızsın aslında
gel gör ki aşka düşen gönül
deli divane sevdalı
gözlerinde gün ışığı senin
aşk ile düş faslında
misk i amber kokan tenin...

sonsuzluk b/ana kalıyor
gözlerin bir açılıp bir kapanıyor...



Şaban AKTAŞ
03.02.2018- 18.55
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ





KARANLIKLAR BASINCA

kayıp güneşe uyandım
gülümsemeyince yüzü sevgilinin
saklar maviyi hüzünle sabahlar
sarınıp bürünür yalnızlık
saçlarından beline kadar
şalını kül rengi,
griden siyaha döner
yağmur yüklenen bulutlar,
daralır gökyüzü giderek
ruhu beklenmeyen kasvet kaplar...

güneşin gelişi gidişi
ayda yılda bir değil,
her gün büyük ikramiye çekilişi
her can umutla her sabah
gülen yüzüyle sevgiliden
milli piyango gibi
ne çıkarsa bahtına
sevinçli bir haber bekler...

gün batımına dek sürer umut
gelmeyince beklenen
gün ardına dağların giderek
kararan bulutları
hüzünle karanlığa ekler...

karanlık basınca acıların
üstüne yüreğinde
biraz da sen tuz biber ek,
talihsiz biriyim ben
kader, kısmet, baht, şans
ne yapalım
hepsi buymuş diyerek?!

oysa bazısı hep kendine ayarlar
saniye saniye zamanın
zembereğini kurar kendi eliyle
her büyük ikramiye
ona çıkar her çekilişte
belki de gerçek aşk
hâyâl değil, budur işte!

duydun mu sevgili
anladın mı şimdi ne dediğimi
umudun, gülücüklerin daim olsun
aramızda kalsın hep
her sabah hüzünlerin bana çıktığını
gönlümün gecelerce
sana acıktığını kimse bilmesin,
kayıp yıldızlar göğsüne
gece gözlerinden eksilmesin!..

Şaban AKTAŞ
03.01.2017 - 10.26




HAVALAR

Rüzgâr, yağmur kar
Antalya’da bugün
Felâket bir hava var...

Yine dağlar duman
Türküler dolanır dilime
’Oy havar, havar"

Neylesin koyun kuzu
Dört değil
İki ayaklı canavar;
Eşkiyalar bastı köyü!..

Kar üstüne kan damlar
Aç kurtlar gibi
Saldırıyor adamlar!

Al şu sazı eline
Vur teline teline
İnlesin bam ile gamlar...

Şaban Aktaş
03.01.2018 - 13.47



KUŞLAR

Bu bir dişi serçe
Her gün biri ekmek verse
Ölmez acından
Herkes onları severse
Gelir geçer karakışlar
Yine çıkar bahara kuşlar...

Şaban Aktaş
03.01.2018
AŞIKLIK GÜNLERİ

Güneş mi tersinden doğdu
Yoksa feleğim mi şaştı
Hasretlik kedere boğdu
Aşk meleğim dağlar aştı

Tüm düşlerim darmadağın
Aklım beynim karmakarış
Bir yalvarış bin yakarış
Attığım adımlar şaştı

Aşk kaotik bir fırtına
Adı da güzel, Katrina
Güzel gözünün hat’rına
Gözyaşlarım doldu taştı

Çektiğim hasret derdinden
Çok ağladım yâr ardından
Gece ayın Ondördü’nden
Hayâlin bana ulaştı

Şimdi iyi günümdeyim
Güneşe sürgünüm/deyim
Bir yanardağ külündeyim
Yangın kâlbime bulaştı!

Şaban AKTAŞ
03.03.2018 - 00.45