Uçuracaklar beni bu uçaklardan biri
Yine uzaklara ...
Uzak diyarlara.
O içten sarılmalara hasret kalacağım.
Yine öyle özlem dağlar gibi....
Gurbet çığlık...
Yırtacak geceleri...
...

Elveda Türkiyem... Elveda sevenlerim.

Fikret Şimşek

Tülin Öztunç Bu gidişler olmasa muhteşem zirvelerin ve özlemin tadı olmazdı.
Zafer dolu dönüşler dilerim. Dönüşünüzde anlatırsınız bir Dağ Masalı daha bizlere...


Fikret Simsek Ne güzel yazmışsınız yine sevgili Tülin Dost.
Öyle o dağlara tırmanıp inişlerim geldi aklıma.
O koca dağa bakıp onunla konuşurdum adeta.

O koca bir dağdı
Ben bir zerre.

Hep bi dağ masalım oldu. Ben o masalın kahramanıydım.

Dağcıyla dağ arasında bir bağ vardır. Bu bir sevda. Öyle bir aşk.
Dağ çağırır dağcısını. Sevgili çağrışırsa gitmek yaraşır.
İşte o patikalar ölümü solusa da. O hiçliğin ta alnından öper. Gözü zirvededir.

Zirveye vardığında başından yukarıda bir nesne kalmamıştır.

Sadece bulutlar ve yıldızlar.

Işte asıl tırmanış orda başlar.
Kendi içindedir dağcı.

Ordan ancak yıldızlara .. bulutlara uçulur.

İnsan maddeyi içinden atabildiğince özgür ve onurlu yaşar "
demiş Mevlânâ.

Bunu idrak edebilene ne mutlu.

Yolculuğum boyunca kafamdan bunlar geçti.

Buraya yazmak nâsip oldu.

Aynı dili konuşanlar değil. Aynı duyguları paylaşanlar anlaşır. " Mevlânâ

Çok kısa bir zaman diliminde kendi işlerimin dışında büyüklerimi ziyaret ettim.
Hastalarımız vardı onları ziyaret ettim.

11 gün gidiş geliş 2 gün. Kalan 9 günmüş.Biraz da gezmeye vakit ayırdık. Doğa ...
O tertemiz dağ havası harikaydı.

Yunusun bir şiirinden bi dörtlük hep aklımdaydı dönüş yolunda;

" Ben gelmedim dava için
Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim"

Ne kadar derin sözler... Ne kadar anlam içeriyor.

Dava için derken... Sevi için derken.. Dostun evi derken ... Gönüller yapmaya geldim derken.
...
Siz yükselmek istediğiniz zaman yukarı bakarsınız . Ben aşağı bakarım.
Çünkü yükselmişim." Nietzsche
Sus zerre ... sus artık.


Denizler kadar engin.Dağlar kadar yüce selâm olsun uzaklardan.
Sevgimle