ISLAK GECELER

Dar gelir bana bazıları
Karanlık geceler
Gökyüzü çıplak
Ürkütür,korkutur beni
İki büklüm kalbim korkak
Sırılsıklam Islak yalnızlığım
Saat sabahın üçü
Ne gelen var ne giden
Ne gözüm yatakta
Ne de bir gram uykum var
Yatacak gücüm yok
Takatsizim,
Korkuyorum ölesiye uyumaktan
Rüyamda goreceğim diye seni
Sensizliğim dolayacak kollarını boynuma
Nutkum tutulacak sonra
Nefesim kesilecek
Sensizlik zor,yalnızlığım karanlık
Mazinin kulağını çınlatırım
Bazı sarhoş çıplak gecelerde
Anlamak bir dünya meselesi kendimi
Yatakta 1-2saat uyumak için debelendikten sonra
Nihayet son uykumu da kaçırıp oflaya puflaya
Kalkarım yataktan gözlerim dumanlı
Sinirden ellerim titrek
Tutmam zor kibriti
Uzunca bir mücaleden sonra ancak Yakarım gaz lambamı
Yaşlılığın ilk belirtileri de baş göstermiş
Gözlerim kızarmış
Gözaltı torbalarım şişmiş
Aynadaki aksim korkutur beni
Elim varmaz,açamam ışığı
Karanlıkta solmak daha iyi bazı güz yalnızları
Hem karanlık gizler kusurları,duyguları
Kendim bile bilsin istemem
Seni hala nedensiz sevdiğimi
Kolay mi,öyle kolay çözülmez ki
Bu adına cesaret dedikleri ,aşk bilmecesi
Hava deli gibi soğuk
Yağmur da yağıyor bir taraftan
Ellerim donuyor,
Üfleyip ısıtıyorum önce
Sonra bir pikap koyuyorum
Eski gümüş bir gramafona
Şöyle en damarından eski alaturka bir şarkı
Boş da gitmez ya
Çilingirden bir meyhane softasi hazırlıyorum
Gözden gönülden uzak
Kendimle afilli acıma.
Hünkar beğendi saltanatında
Sultanlara yaraşır bir sofra
Sıla söylerken ninni tadında
Kadifemsi bir yumuşaklıkla okşar
Bilinçaltı örselenmiş duygularımı
Rakısız hiç olur mu
Yanında kankası eski kaşar,kavun ve roka
Boğazımdan bir lokma geçmez ya
Rakıyla iyi gidiyor ama
At sütü cigarasız hiç olur mu
Titrek bir mum ışığında yakıyorum cigarami
Çıplak gökyüzüne üflüyorum dumanını
Her tarafta sessizlik, her yer ıssız ve karanlık
Dilimde ezberden bozma bir türkü
Sessiz kaldım ıslak gecelerde
Gökyüzü maviye bürününce

Pınar DOLUDENİZ