Uzak
Çok uzak bir coğrafyada
Sırf aynı putlarına tapınmadığım için
Sırf
Kendi ilahlarına
...
"Artık demir almak günü gelmişse zamandan"
Ne sandınız
Bu mısra bizim göçümüz için yazıldı
Ardımıza bile bakmadan
Öfke dolu
Genç

Daha kireçlenmemiş kemiklerimiz
Yürüdük gittik
...
Sandık ki
Yeni coğrafyalarda
Dayatması yok tanrıların
Ruhban yok
Cellat yok

Kütük yok
Başımızı uzatacağımız

Sepet yok
-Sepet havası da yok-

Yani sandık ki
Başka coğrafyalarda aşk var
Çamuru başka topraktan karılmış sanki insanlığın
...
Gençlik işte
-Salaklık-
Kuş bakışı göremeyişimiz dünyayı

Şeytan her yerde şeytan
Para her yerde ilah

Çalışırken
Kan ter içinde
İteklerken ekmek teknesini
Çöp arabasını
Merdanesini kocaman makinaların
Kalabalığı
Kabak lastikle karda kalmış külüstür arabayı
Silinip gitmek üzere olan siyasi partiyi
Sendikayı
Derneği
Vakıfı
Devleti
Aileyi

Bir sürü gereksiz şeyi iteklerken
Düşünüyor insan

"Neden tapınacakmışım ki
Benim putlarıma benzemeyenlere"
...
"Özlemedin mi" diyor içimden bir ses
-Köpek gibi hem de diyorum
-Ama dönmeyeceğim



savrulmalar aralık 2017