44
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1986
Okunma
Kimimiz yılanlarla sevişirdik çocukluğumuzda,
Kılçıklı ekin tarlalarında.
Kimimiz gül memelerle
Her gün bir başka dadının kollarında.
Bakır tenli, eli nasırlı ve yalınayak kadınlar bizim anamızdı
Orak biçerlerdi yazın cehennemi sıcağında.
Biz kille yunup arıtırdık kirimizi
Odun ateşinden indirdiğimiz bir bakır suda
Onlar ise el bebek gül bebek
Lavanta kokulu süt banyolarında
Kocaman bir yalandı
Aşka dair söylediklerimiz.
Herkes bize güvendi, inandı
Oysa hayatımızda hiç kumral olmadı, sarışın da
Düşlerimizle resmettiğimiz bir kurguydu sadece
Esmerle gizlice sevişmemiz.
Bizler yalan aşklarımızı şiirlerde yaşadık
Yanık türkülerde, şarkılarda
Onlar Paris’te Roma’da Newyork’da
Beş yıldızlı otel odalarında
Kimimiz çok oburdu ve sayılı günleri vardı
Öbür tarafta da ipek saçlı, deniz gözlü
Turunç memeli huriler
Bu taraftaki sabıkalardan aklanmak için
El açıp yalvardı
Yakardı
Kimimiz hiç yaşamadık
Ne çocukluğumuzu, ne baharımızı, ne de yazımızı.
Geceleri sessizce yakarıp Yaradan’a
"Ne olur" dedik,;
-"Bize de bahşet artık şu günahımızı"
Hiçbir imkan ve özgürlük yoktu elimizde
Mecburduk, koşulmuştuk,
Unutulmuştuk
Günahsız ve dürüst yaşadık
Onlar ise;
Kimin eli kimin cebinde.
Celal Çalık