4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
827
Okunma
soluğumun en ezgininden çıkaramadığım ses
ve karanlıkta yürümenin dik alasıdır
yalnızlığım
kopyalanmış sızılardan topluyorum parçalarımı
darağıcıma bir çivi daha çakıyor
her yeni gün
çığ yuvarlıyor göğümde
öldüre öldüre bitiremediğim
çalınan yarınlarımın sızısı
yosunlarla yapıştırılmış olmalıydım
memelerine tutunup süt diye ağu içtiğim
kadının rahminin kayalıklarına.
bir şey söyle bana
bunca irin, kan bunca
ve aldatmaca!
göbek bağımdan mı akıyor hayatıma
baba?
yaralı bir köpek gibiyim dünden bu yana
kimsenin fark etmediği sokaklarımda-
omuzlarımda dönen dünya ne büyük
kahverengi bir yangın sonrası ormanı ruhum
toprağıma kendim bile basamıyorum
yaşamak çekilir bir ayıklık değil
artık isyan bile edemiyor,
zihnimi alkolle cilalıyorum
ellerini tutamam
yandılar yalan yangınlarında.