Başı yücelerde heybeti büyük,
Boz dumana yaslanıyor ÇİÇEKDAĞ
Çileler sinede olmuş bir höyük
Göz yaşıyla ıslanıyor ÇİÇEKDAĞ

Heybetli duruşun başa selamdır,
Ah ile sinemde bitmez çilemdir
Uzakta kalsamda yine sılamdır
Yüreğime yaslanıyor ÇİÇEKDAĞ

Yıllar oldu benden saklarsın yüzün
İçimde bitmiyor sensizlik;hüzün
Her mevsim kalbimde duruyor sızın
Belki bana Küsleniyor ÇİÇEKDAĞ

Ziyaret tepesi kardan geçilmez
Soğuktur suları bir tas içilmez,
Keklik seslerinden bir yan seçilmez
Zirvelerden sesleniyor ÇİÇEKDAĞ

Aşar aşar gider yolların belden
Baharla beraber dört yanın gülden
Zahide türküsü düşer mi dilden,
Gönlüm sensiz hisleniyor ÇİÇEKDAĞ

Kış gelince yaprak döküyor Meşe’n,
Terk eder leylekler kaybolur neşe’n,
Sevda şarabıyla doludur şişe’n
Ağlayarak uslanıyor ÇİÇEKDAĞ

Ahu-zar’ım hastasında sağında,
Delice ırmağı çağlar sağında
Şehr-i emin’iyle iman bağında
Çağdan çağa sesleniyor ÇİÇEKDAĞ

Aşık Kul MACİT’im, Hasretim sana
Yeter dayanamam kar etti cana
Alem bir yanadır sende bir yana
Gelin gibi süsleniyor ÇİÇEKDAĞ
FAZLI MACİT
KIRIKKALE/ EKİM2017