0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
865
Okunma
Açıldı uçsuz mana ve ben gerçeği kavradım
Biranda gece gibi karardım gündüz gibi parladım
Anladım boşluktaki kütleyi aramakmış yıllarım
Her karanlık tepeme çöktüğünde hüzünlenir ağlarım
Yolumda dere tepe aştım zaman bana bir kapı açmalı
Gök alnıma değdi kaçıp gitti korkaklar ben kaçmadım
Rotasızları korkuttu heybetli yüksek dağların yamaçları
Bu kervan sözü doğruları taşır kenara atar gözü açları
Bu yol benliğini hapset der bu yol hiçliğe sevk eder
Bu yol yanlış yoldan eder geride bırakmaz keder
Bu yolda bir öğüt mücevher sandıklarına bedel
Şimdi ayağına diken olanlara bu yolda gül ver
Bu kervanın yolu zorlu azığı sükut suyu gözyaşlarım
Sabrım yenik düştü indim sevindi düşmanlarım
Nefsimi değil nefesimi taşladım eğlendi fikir ayyaşları
Umudun yolunu şaşırdım fayda vermedi pişmanlığım
Bir figan kopardı gönül dilim arz titredi kökünden
Savruldu hiçliğim doğmayı hayal ederken külümden
Dünya huzuru aldı elimden geriye kaldı yıkılmış ben
Beni geriye çekti sonuca götürmesi gereken her neden
Gürültü ediyorlar duymuyorlar oysa ben bülbülüm
Ne haykıracak ne hesap soracak gücüm kalmadı gülüm
Hayat kocaman yalan ölürken helallik yaşarken zulüm
Geriye kalan kelle koltukta hayat el üstünde ölüm...
5.0
100% (2)