2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1026
Okunma
İkinci ölüm&susuzluk
Kavuran yaz sıcağı
Çölleşmiş yüreğime
Susuzluk ekmekte
Her rüzgarda
Yüzüme vuran kum taneleri
Kor misali yakmakta tenimi
Bu perişan ben miyim
Çatlamış dudaklar kararmış ten
Nasıl düştüm it ürümez kervan geçmez yere
Nafile mi yürümem
Biçare mi direnmem
Bir akbaba başını omuzlarına gömmüş
Az uzaktan izliyor
Arada üstümde bir dönüş yapıyor
Ölümün leş kokusunu almış.
Ayakkabım parçalanmış
Parmaklarım çorabın içinde yanıyor
Yürüyemiyorum
Uzandım olduğum yere sırt üstü
Nefes alamıyorum
Ciğerlerim bile kurumuş
Ne serap ne de hatıralar
Ağlamak istedim böyle ölüme
Gözlerim kurumuş
Bedenimdeki sıvı buhar olmuş
Güneşin cehennem sıcağında
Bir çığlık attım
Ürktü akbaba
Sonsuz gökyüzüne bakıp
" Bu muydu hazırladığın son şükür "
Sonra SENARYO İYİYMİŞ dedim ......
Hacer Sarıgül
5.0
100% (5)
Cevap Yaz