36
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
986
Okunma


Güneş aşıyorken, tepe üstünden
Bilmem ki nelerden, bizar akşamlar
Ben anladım, karanlığın, kastından
Bazı aylar ondan, uzar akşamlar
Bilen bilir, Dünya denen, bu hanı
Masiva ya attım, ben de, bu canı
Sarsamaz hiçbir güç, ben de imanı
Hasreti imbikten, süzer akşamlar
Bilir mi ? Gufranı, sırra ermeden
Yanar mı o yürek, sevda görmeden
Girilmez gönüle, selam vermeden
Hasreti art arda, dizer akşamlar
Sergüzeşt ararken yolda gözlerim
Gül yüzlü yârimi, düşler, özlerim
Hani, yörüngeden, sapsa sözlerim
Haramı, günahı, sezer akşamlar
Gizlenen esinti, dağ yamacında
Sevdalar savrulur, gece Acunda
İlhamlı sözcükler, dilin ucunda
Benimle sahilde, gezer akşamlar
Leyla karasıdır, çevre ve her yan
Seçilmez hiçbir şey, ağarmadan tan
Yâr’in cemalidir, gözüme çarpan
Zifir denizinde, yüzer akşamlar
Evveli ezel de, öz kaleminden
Şiirler yazdığı, söz kaleminden
Aşık Lüzumsuz’un, göz kaleminden
En güzel aşkları, yazar akşamlar
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
BİZAR : Bıkkın, rahatsız, mutsuz
MASİVA : Dünya, kainat, tasavvufta alem. "Allah" tan başka her şey
GUFRAN: Bağışlama. Günahların affı. Cenab-I Hakk’ın günahları affedip örtmesi, rahmeti.
SERGÜZEŞT : Macera
ACUN : Dünya
ZİFİR : Tütün dumanının bıraktığı is, leke, iz, zehir, acı, koyu karanlık, siyah
5.0
98% (44)
4.0
2% (1)