0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1095
Okunma

Can...
Ve dahi canan
Alıp götürür aşk-ı zaman
Ecel vuslat için, ihlas için ikram
Hasret
dinmeyen
bir hicran, firkat hüznü gam
Ben
ben olmayınca,
sen sen olmayınca
neye yarayacak hüsran
Ruhun,
aklın, vicdanın,
kalbin ancak hak ve
hakikate kanarsa ne büyük şükran
Canan...
Ne söylerse söylesin
Ve dahi bu fakiri ihtar etsin
Hizmetten,
hamiyetten elini çeksin
Hiç nazar etmesin,
yeter ki bir lahza üzülmesin
Ne kadar
kabalık ve hamlık var
ise benim bencilliğime versin
Dilerse
hiddet içinde
kal eylesin, lakin
sessizliği çekilip kederlenmesin
Söylemez oldu
canan,ben hali neyleyim
Hadsiz
kelam eden bu dil mi benim
Nasıl
cür’et ederim,
kendinden mi geçenim
Zaafa
kulak veren nefsime
nasıl itibar eden bir sefilim
Canan
artık kelam etmez,
onun naif kalbini kıran
yoksa özür dilemeyi mi bilmez
Gönül
almak insanlaşan
adamın nefsine ağır gelmez,
huzur ve saadetten yoksun olan gülemez
Mustafa Cilasun