1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1042
Okunma

1966... İlkokul öğrencisiyiz. ODTÜ’ye ağaç dikmeye gidiyoruz.
2017... Ülke ağaca, kuşa, insana düşman hoyrat bir kavmin, barbarların istilası altında.
O barbarlar dün gece, 51 yıl önce diktiklerimiz de dahil, ODTÜ’nün ağaçlarını kestiler, ormanı yok ettiler.
Sabır, kurtuIuşun anahtarıdır.
Sabır, ağrıIarı dindiren acı bir ot gibidir. Hem can yakar hem de tedavi eder.
ÇaIınan her kapı açıIsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anIaşıImazdı.
SabırIı oIun, zira buIutIar ağIamasa, yeşiIIikIer nasıI güIebiIir?
Sabır öyIe bir iptir ki; sen kopacak sanırsın, o gittikçe güçIenir. Sen bitecek sanırsın, o gittikçe çoğaIır.
Tanrı yüz binIerce kimya yarattı ama insan sabır gibi bir kimya görmedi.
TesbihIerin ruhu sabırdı
Sabır Taşı bile çatlamışken içinde taşıdıklarının ağırlığıyla.
Etten kemikten duygudan ruhtan yarattığın
İnsan oğlu daha ne kadar
Sabredebilir dağlar kadar dertlerin ağırlığına.
Bizi daha fazla sabır ve isyankarlık duygularıyla
Sınama ey Rabbim!
(Şu Genç Öğrencilerin yüzlerindeki ilahi güzelliği tertemiz kılık kıyafeti ruhlarından taşan öpülesi
Yurt sevgisini sanırım görebilenleri çıkabilir içinde bulunduğumuz çılgın görüntülere rağmen.)
5.0
100% (4)