2
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
901
Okunma
onların uzun topuklu cümlelerine
şuh kahkahalarla eşlik ederdin
çilingir sofranızdan bozma
saray içlerinde
herkes giderdi sonra
herkesin gidecek yeri vardı
ve sen
şeytandan aldığın emanet asa ile
tılsımını kaybetmiş büyünü yeniden yapma derdindeydin
yeşilden bozma bakışlarınla
geceydi
kendini sarhoş edecek kadar kattığın kalabılklarda
her şeyi unutmak adına
ayyaşlığa vuruyordun içini
dışına çekip
sunarken çilingir sofrasına
ve o sofranın müdavimi olan
üç beş saray soytarısına
gözlerinden döküleni gördüm
timsah kıskandıran o siyahi yaşlar
süzülüyordu yanaklarından
bilirsin
en çok da buna kıyamadığımı
ama o rengin içinde her renk vardı
bunu da ben bildim
yaşların akıp bıraktığı o derin boşluktan
görünüyordu değerim
sen,
ne kadar istesem de
bir türlü teslim olmaktan vazgeçemediğim düşmanımsın benim
ben,
neyi ne kadar istediğini kestiremediğiim
dilinin ve kalbinin yalancısı..sevgilin
özür dilerim
çok özür dilerim
hep özür dilerim
dedim
ama her özür
kabahatinden büyüktü sevgilim
bak şimdi
hepimiz defolu yaşıyoruz hayatı
kalbimiz ikinci el
ellerimizde kir izi
arasak sence
bulabilir miyiz ki BİZ den bir izi..