Sırtını verip de karlı dağlara,
Dertli kavalını çalardı çoban.
Hüzünlü ezgiler ıssız bağlara,
İnince hülyaya dalardı çoban.
Gökyüzünde yanar çoban yıldızı,
Yakar yüreğini dinmeyen sızı,
Düşlerini süsler bir Türkmen kızı,
Kendi dünyasında ağlardı çoban.