Ne...
Demediler ki
Yasak koymak keyfiyetti

İnsanı
geliştiren,
ruha hitap eden
Basireti, hikmetiyle
zerk edenlerden men ettiler

Sanat,
musiki, resim, fotoğraf,
telli ve nefesli sazdan
uzak duracaksınız dediler

Onlar
şeytanın oyuncak
ve arkadaşlarıdır diyerekte
tasdik ederek güya kat’iyet istediler

Ruhi,
zihni ve kalbi
bakımdan gelişmeyen,
bilinçlenmeye, körleşen,

Fanus
içinde yaşamaya
mahkum edilenler içinde takva
sahipleridir diye methüsena eylediler

İnsan için
nazil olmuş yüce kitabı
katı ve bağnazlık içinde tefsir ederek,
kendi zan ve güdülerine alet ettiler

Nefsimizden
daha ziyade sevmemiz
gereken ve bizzat bizim gibi beşer
ve fani olduğunu söyleyen Resulü Zişan
Efendimiz hakkında akla,
hayale gelmedik hadisler rivayet ettiler

Ah...
Ne söylesem
İşittiğim cümleyi
Bilmem ki nasıl hazmetsem

Kader
böyle yazılmış
diyen insanı nasıl ikna etsem

İnandığı
akideyi ne kadar
tanıyor ve anlıyor sual eylesem

Akıl
ve iradesini
zafiyetleri için kullanan
ve perişan olanı
teskin etmek için ümitlensem

Kendinden
bu kadar uzak olduğunu
ve yabancı bulunduğunu
sabır ve nezaketle ifade etsem

Bilgiden,
tecrübeden, hikmetten,
istişareden istifa etmeyen,
zan ve iç güdülerine göre
yaşamayı seçen için kederlenmesem

Mustafa Cilasun