0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1268
Okunma

.
Elveda...
Ne kadar vurgulu
bir seda
Vicdanın,
dimağın sükut
eylediği bir eda
Sevginin, özlemin,
mecburiyetin hasret
yaşatacağı cefa
Sabrın,
azmin, umudun,
arzunun, tutkunun
rota çizdiği derin bir veda
Faniyi
anlamak, baki
olana sadık kalmak,
şirkten arınmış
olarak inanmak adına
sessiz sevda
İrade
kullanarak, nehiyden
sakınmak, azimle nasibi
aramak, Hak rızasına kanmak
ve ihlas ile refik olmaktır vefa
Bir
lahza içinde,
şakaklardan
ter sökün edince,
gözler kendinden geçince,
dil kurur birden bire,
melal konuşur hal sahibine
O an...
Dalmışım
Düşünceler sokağında
Ufkun alıp
götürdüğü umutlarda
Sessizce ilerliyorum,
bazen nereye gidiyorum
diye soruyorum,
uzaklara, oldukça çok uzaklara
gitmek istediğimin farkındayım
Yaşadığım
ve imtihana tabi tutulduğu
gezegeni ne kadar tanıyorum,
niçin bu kadar yabancıyım
diye şahitlik yapıyorum
Şiir
gibi mümbit olan
ve beni benden alarak huzur, haz,
sevinç ve özgürlük yaşatan
dağların, ovaların, şelalelerin, yeşilliğin
kollarına kendimi bırakıyorum
Acaba
kendime ne kadar yabancıyım,
beden ve ruh olarak
mes’uliyetten
neden bu denli uzağındayım
Yılanı görsem,
akrebi tenimde hissetsem, börtü,
böceği döşeğimde gezdiğini
bilsem ne kadar korkmaktan emin olurum
Oysa ben
onlara zarar vermedikçe,
öldürmeye teşebbüs etmedikçe
nasiplerini arayan,
hilkatleriyle barışık yaşayan yaratıklardı
Kimi...
İhtiras sahipleri
Tefrikayı,
nifakı severler
Varlık
sahibi olmayı
böyle bilirler
Ne kadar güç sahibiyse
O
nispette
Yaşadığı cemiyete
hükmedebileceklerine
inanırlarAkide
adına, ahlak,
şeref ve onurlarını
varlık için değiştirirler
İlah
edindikleri
ve sonradan
vazgeçemedikleri
her türlü talan
ve gasbı meşru görürler
Bu
ve benzer
durumda olan her
kim varsa ve hangi sıfat
ve makamda bulunsa insanlık
ve hakkaniyet adına yüz karasıdır
Mustafa Cilasun