3
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
785
Okunma
cennette yaşarken
meraktan kudurmak gibidir belki.. cehennem ateşini
kovulmak
ya da kovdurmak
veya bir kaç meyve aşırmak renkli renkli
iki delinin
bir çılgınlık yapıp
aynı ipte yürümeden evvel
germesiydi belki de birbirini o ipte düşürmeden önce
şimdi,
aynı sırrın iki ayrı sadığıyız seninle
ifşaya aç arzuların anahtarları avuçlarımızda
parmaklarımız kenetlenirken içten içe..kendine
kokusu çekilirken şehvetin
karıncalar yürürken ayak uçlarından
ağrılı sancıya dönüşmüş düş yorgunu kasıklarda
yarı uykulu
yarı baygın
dinmek isteyen çağlayan
yağmak isteyen aşk yüklü bulutlar altında
hasadı gelmiş gelincik tarlasıdır tenin
bak..
başka cennetlerden aşırdığım meyveler var dişlenmeyi bekleyen
uykulardan çaldığım rüyalar
yeşilden maviye uzanan uçsuzluğundayım umudun
diş geçirmeye meyilliyim biraz
sütten kesileli çok oldu
meme uçların kesmez azı dişleri
acı
kan ve giz kokusu sarmışken ruhumu
hangi toprağa ekilsem
zakkumlar açar tan yeri günahlarda
ter içinde uyan bana
tülü çekilmeden gün
yaslanırken akşama
sokak lambaları
loş ışığıyla aklarken yalnızlığı
saklan bana
yoksa hiç bir yasak
saklamaya yetmeyecek
rengi meçhul meyveye
diş bilerken büyüyen arzuyu
seni hayal edip
ekilirken zakkumlar..