0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
809
Okunma

Kimi...
Heceler
Düğümlenir sinede
Sır olur, saklanır hüzünle
İnsanın
En masum halinde
Ve mahzun bırakan vakitlerde
Yad edilir
Sessizce düğüm
Çözülmek istenir, hicran sahnesinde
Sevgi
Bu kadar basit olmamalı
Veya böyle anlaşılmaya kapalı kalmalı
O ruhun
Vicdanın, hassasiyetin
İştiyakla feda olmaya amade kılınmalı
Her şartta
Zaaftan, zandan arındırılmalı
Kalbin hissettiğine, feraset katkı sunmalı
Arzu..
Heves olmaktan çıkmalı
Bir umut olarak atiye muştu olarak akmalı
Yoksa
Beşer olan hevesle
İnsanlaşan irfanın farkı nasıl anlaşılmalı
Göçüp...
Gidenlerin
İzlerini sürüyorum
Hangi mezara ve taşa
Baksam hüzünleniyorum
Taşın ve
toprağın zihninde
var olan sır ve derinliği
sığ iz’anımla okumak istiyorum
Kainat kitabının
hangi ayetine baksam
ve sosyal şartlarıyla sualleri
sıralasam
ne ibretler
çıkıyor karşıma
insanlık adına, Ruhu,
aklı, vicdanı, iradesi olan
zafiyet ne kadar farkında
Sus...
Ahali susun
Konuşmayın dediler
Ne hikmetse
dikkatimizi çektiler
Aniden
hazruna geçtiler,
ayakta dikildiler
Eli bastonlu bir adam
görününce sıraya girdiler
Elini öpmek,
duasını almak için
sanki garip bir yarış içindeler
Ben uzaktan nazar ediyorum,
en azından anlamaya çalışıyorum
Şahsıma
yapılan bir davet
üzerine orada bulunuyorum,
hassasiyeti izah etmediler
Daha
sonra diyerek
dizlerinin üzerine oturup
boyun büktüler, usulca dikkat et
kalbinden geçenleri bilir dediler
Hayli zaman bekledik,
kelam etmesini diledik, lakin zatın
sükut etmesiyle demek ki
bunda da bir hikmet vardır diyenlerle
birlikte feyzinden
bilmem ki ne kadar nasiplendik
Bir muamma olması,
suallere kapalı bulunması, sohbet
ve istişareye abartılı sınır koymasını
Edep, sabır, irfan adına mı kabullenecektim
Mustafa Cilasun