YAĞMUR
Yılların gamını arındır şimdi yağ üstümüze şiddetlen yağmur
Kırlardan kokular getir mis gibi İnci inci yağdır her bir taneni
Kısrak atlar gibi koşsun insanlar ıslat rahmetinle bizleri yağmur
Şefkat türküsünü mırıldan yine ümitle cennetten esiver yağmur

Saçlarını savur kötü günlere her zoru kolaya çevir sen yağmur
Bir ölüp bin diril de yiğitlere duanla kalpleri yumuşat yağmur
Kuruyan dudakları ıslat zikirle ölümden öteye esiver yağmur
Kavrulan toprağın çilesini gör, şevkinle yüzüne gülüver yağmur

Cilvelen sen oynaş toprağı yeşert doğuştan azizsin ölümüne mert
Karanlık gizlerden sızmasın zulüm bubiklen heveslen boy versin gülüm
Sen yılar isen açmaz hiç gönlüm kahır bulutların getirme yağmur
Çökmesin garibin nasırlı sırtı omzuna rahmeti sen daya yağmur

El ele verelim güneş yakındır sen bizi bağrında hadi barındır
Korkma hiç üzülme zafer yakındır saadet güllerim açacak yağmur
Bu devran gider mi böyle zar ile Allah’a eğilmiş gönül yar ile
Sen bana yakîn ol daim hak ile zilletten rahmete gel götür yağmur…

O güzel ninniyi sen bana söyle bu da geçer yahu boşa gam yeme
Her yiğidin karı değil elbette sen aşka muti sicimlen yağmur
Karanlığa şimşel çaktır hiddetlen hür doğdu hür ola ezelden
Ezan’ı Muhammedi gürler sinenden ebedi sevdanı dökesin yağmur....
Ayşe Ciplioğlu Kaş