1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
816
Okunma
Bir bahar mevsimiydi ,gördüm yorgun yüzünü
Elinde tahta bavul,kahverengi ceketi
Saklamaya meyletmiş döşündeki güzünü
Güneş gurub ederken puslandı silüeti
Hasret istasyonunda kaybetmişti yönünü
Bir adı müzmin artık,ötekisi muhayyer
Peron izbelerinde raylar keser önünü
Vakitsizlik akrebi beyin zarını deler
Uzaklardan seslenir,kirli lokomotifler
O seslerden kaçtıkça sesler onu kovalar
Peronlara sır katar melal yüklü motifler
Bir tren bacasında , gezgin bir kuş yuvalar
Dokundum matemine işitmek için bin ah
Acı bir tebessümle yanağı gamzelendi
Dedim anlamalısın bize beyazdır s
Müjdeyi derk edince , ümidi tazelendi
Yaklaştı istasyona rötarsızlar treni
Cebindeki bileti inceledi son defa
Duyuldu ekspresin son hareket sireni
Ve yolculuk başladı nur içiren tarafa
Ben yine istasyonda ellerimi salladım
hem de dakikalarca,arkasından gidenin
Her kalbi kırık gibi vuslatımı kolladım
Kavuşmak için Nura ardında Nadidenin
Farzımuhal
5.0
100% (3)