1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
907
Okunma

Artık...
Saçlarıma
Yağan kar erimez
Bir gönülde arzu hiç dinmez
Gaflet iz’anı kuşatmışsa
ışık görünmez
Zafiyetlerden ne kadar
tutunsam da felaha eriştirmez
Şimdi gözler fersiz, dizler takatsiz,
şuur ahenksiz bu hali kimse istemez
Sen...
Hep gülerek
Kendine hayran ediyorsun
Sana baktıkça şevk veriyorsun
Bilmem ki kalbini, iz’anı
nasıl besliyorsun
Sanki kanatlanmış bir ruh gibi
tebessümü eksiltmiyorsun
Etrafına...
Neşe saçarsın
Şen şakrak yaşarsın
Elemini kahkahalarla saklarsın
Suskun gecelerin
yatağında hıçkırıklara kanarsın
Neden böyle yaşarsın,
sır olan derdini kimseye açmazsın
Yalnızlığın rıhtımlarında uzaklara
dalarken fırtınalarla mı arkadaşsın
Elbet...
Gönlünün baharı
Bir gün şevkle açacak
Ne kadar hicranın varsa
sürur olacak
Ancak sen kendini tanıdıkça,
zandan arındıkça anlaşılacak
Beyhude bir ömür kimseye
çare olmayacak,
arzular zaafın mı olacak
Yorgundum,
gecenin salıncağına uzandım,
anbean daldım, önüme
açılan kapılardan umut aradım,
bazen kan, ter içinde
kaldım, o an seslendiler uyandım
Aşkım, aşkım..
diyenlerden sıkıldım,
nasıl bir aşktan
söz ediyorlar anlamadım,
Eşine, çocuğuna,
köpeğine, kedisine
böyle söylemesine şaşırdım
her arzuyu, hevesi,
tutkuyu aşk sanmalarından bıktım
Mustafa Cilasun
5.0
100% (2)