Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)

TANRI MİSAFİRİ

Yorum

TANRI MİSAFİRİ

( 1 kişi )

0

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1232

Okunma

TANRI MİSAFİRİ

TANRI MİSAFİRİ







Akşamüstü
Hava soğuyunca birden
Sığınacak
Kuytu bir yer aramış kendine
Açık kalan pencereden
Gelip girmiş bizim eve;
Tanrı misafiri bir kelebek
Geceyi bizde geçirdi
Tül perdenin üstünde
Çiçek çiçek desenlere ilişerek!



’’Hoş geldin!’’ dedim
Konuştuk biraz
Fotoğraflarını çektim
Çok sevdim
Bu kahveci güzeli
Kahve renkli kelebeği
Hoş beş sohbet
İyi geceler deyip
Gittim ben de odama...



Sabah olunca
Baktım öylece yerinde
Bana bakıyor
Gözlerini oğuşturuyor mahmur
Kıpır kıpır duyargaları
Belki de bu kelebek
Bir güzelin ruhudur..
Dinlenip canlanmış
Anladım ki gidecek
Son sözlerini söyleyip
’’Elveda!’’ diyecek
Aldım elime onu
Son defa seslendim
Parmak uçlarımda
Gezindi biraz
Geldiği pencereden
Uçup gitti güneşe;
Dışarıda bahar
Dallar çiçek çiçek
Gürül gürül pür neşe!


Ey güzel kelebek
Ömrün kaçıncı günü bugün,
Üşür ise belki
Dönüp yine gelecek!...



Şaban AKTAŞ
03.05.2017 - 10.45



Nakışları çiçek sandı
Geldi tül perdeye kondu
Bu gece konuğum oldu
Bir ilkbahar kelebeği!


Kahverengi bir kelebek
Kahveci güzeli bebek
Penceremi sevdin demek
Gönlümün el gül bebeği


Sen çağrısız konuğumsun
Gecelere tanığımsın
İnce ağrım yanığımsın
Neyleyim çarkıfeleği?


Şaban AKTAŞ
02.05.2017




KARTOPU




Göğsünde gül beyaz pamuk
Sandım ortanca çiçeği
Ak ellerin yumuk yumuk
Kartopu ateş böceği


Yok bir başka elde bunlar
Berrak temiz billûr pınar
Bakışın bin ömür sunar
Ay yüzünde gül ocağı


Ortancalar toparlanır
Ay gecede yuvarlanır
Alyuvarlar uyarlanır
Damar damar aşk böceği


Temmuz Hazirandan sıcak
Yakıyor hasret yakacak
Sarıl bana kucak kucak
Nar çiçeği, gül ocağı


Şaban AKTAŞ
03.05.2017




DARALMA


Kent büyüdükçe daraldı içim,
Daralınca eskiden
Meyhanelere giderdim
Kaleiçi’nde, salaş tenha
Portakal bahçelerinde
Tek başıma içer,
Şiir şiir, türkü türkü
Kadehlere dökülür, taşardı içim...


Nerede o eski kuzu şis
Grida ızgara balık
Eski rakılar da tükendi artık
Her yer tıklım tıklım kalabalık...


Hasan canına kıydı gitti
İlhami göçmüş çoktan,
Ataol Behramoğlu
Antalya’ da yok mudur
Gelmez mi oldu
Yoksa ben mi görmüyorum
Şiirler okurdu
Derin gece diplerinde
Metin abi gitti gideli
Şiirin bir kanadı kırık
Ne Yedikulebar var ne Haluk
Kimse kalmadı yerinde
Hani Yolgeçenhanı,
Nerde bizim Emine Yanık?!


Arasıra insan görmek ister
Eski dostlarını
Muhabbet çeker canı
Başbaşa oturup bir köşede
Beli kırılır iki lâfın
Bir kadeh içki, bir yarım şişede...


Kent büyüdükçe daraldı içim
Sanırım herkeste aynı kanı
Yok eski günler
Mide eski mide değil
Bitti eskisi gibi yeme içme imkânı...


Şaban Aktaş
04.05.2017



Karakalemle beyaz güvercin çizilmez! Ş.A




TEK YÜZÜ OLMAK



İnsan ile insanların arasında
Saymakla bitmez ayrıntılar,
İnsan var, insancık var
Erkeği, dişisi, merdi, namerdi
Erkek bildiğin, çok kancık var!..


Çoğu insan ayrıymış meğer
Kendine göre imiş hesabı
Beni görünce, senli benli
Sizi görünce, sizli bizli
İki yüzden, biri açıksa biri gizli!


Ne olurdu sanki hep insanlar
Aynı yüzden baksalar aynaya
Baktıkları gibi görünseler
Yüz dönmeden bir o bir bu yana;
Daha çok, insanı insan saymaya!


Şaban Aktaş
04.05.2017

ATEŞTEN O GÜLLER NERDE? ’



Zaman ümidi kesiyor
Geçen onca günler ner’de
Yerinde yeller esiyor
Açan gonca güller ner’de?!


Gözlerin aşk fırtınası
Aşkın en büyük deryası
Kâlbimin kara sevda
Yanardağlar, küller ner’de?!


Dalgalı bir kumsal mıydı
Kumsa kâlbe emsal miydi
Sal mı yoksa masal mıydı
Günler, aylar, yıllar ner’de?!


Geldi geçti gülce ömrüm
Ömrü batan güne gömdüm
Güneşinde küle döndüm
Ateşten o güller ner’de?!


Şaban AKTAŞ
03.05.2017




BURAM BURAM


Kahvesi cezveye girmeden önce
Cezveyi ateşe sürmeden önce
Fincan gözlerini gördüm en önce
Buram buram hasret tüttü gönlüme


Sürmeli gözlerde gülün kokusu
Gönülden gönüle sevda yakısı
Saplandı sineme bülbül şakısı
Gül dalında hasret tüttü gönlüme


Kahveyi ocakta pişirmeden gel
Gözünü gönlümden taşırmadan gel
Aklımı başımdan şaşırmadan gel
Yandı bağrım hasret tüttü gönlüme


Aktaş hasret tüten bir ocakbaşı
Akıtır gözünden köz ile yaşı
Gözümün önünde göz ile kaşı
Ayrılıkla hasret tüttü gönlüme


Şaban Aktaş
04.05.2017 - 11.22




MUTAFAKTA/KİLER

Mutfağa giriyorum sabahları
Bazan kuşluk vakti
Bazan öğleyi geçer
Kahvaltı saatim...


Ne zaman girsem mutfağa
Aman Allahım
Benden evvel girip çıkan
Çıkmayan kuşlar da orada
Dolaşıp duruyorlar
Birileri oluyor mutlaka!


Dolabın kapağını açsam
Çarşı pazar,
Üstüme hücum eder
Koyunlar kuzular,
Oğlaklar, keçiler, danalar
Sanki kasap dükkânı...


Yumurtalar, tavuklar
Derin dondurucuda
Buzlanmış balıklar, danalar
Hatta gecen bayramdan
Kelle bile var
Yüzüme bakar hâlâ davar...

Şaban AKTAŞ
04.05.2017

Bitmedi..






BİBERİYE SEVDASI


Minik saksılarda
Mini mini tohumlar
Minik minik fidan oldular
Büyüyecekler zamanla
Değişince saksılar
Biberiyeler d/olacak,
Öyle güzel bakacak
Bir yakacak ki
Ağzımızdan dilimizden
Sönmez ateş fışkıracak
Farkımız kalmayacak
Yanartaş’tan
Kimera’dan Hephaistos’tan;
Acılar bizi şaşırtacak
Alev alev
Dağları baştan aşırtacak!


...


Ne diyor dinle bak
Minik minik fidanlar
Adım biberiye,
Gel bir adım beriye
Hele bir ye hele bir ye;
Beni bir yiyen anlar
Bir de aşka düşen ile
Cehennemde yananlar;
Tomurcuk gül gibi
Biberiye seven
İhtiyar delikanlılar...


Sözlerim küpe olsun
Kulağınıza her birinizin;
Sakın dokunmayın
Öpmeye kalkmayın beni
Güzel güzel,
Tatlı şirin güle benzer
Cin gibi bakarım
Zedelerseniz şayet
Ağlamayın sızlamayın
Sakın etmeyin şikayet;
Acım çıkmaz elinizden
Ağzınızı, dilinizi, yüreğinizi
Ciğerinizi fena yakarım!...



Atalar ne der;
"Sütten ağzı yanan
yoğurdu üfleyerek yer"
Dediğim boşuna değil
Başa gelmeyince
Öğrenilmeyen,
Acılarla nice ince
Ancak öğrenilebilenler...


Şaban Aktaş
03.02.2017 - 10.24



Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Tanrı misafiri Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tanrı misafiri şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TANRI MİSAFİRİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL