0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
880
Okunma
Doymadan gidersem o gonca güle
Çektiğim acıyı kimse bilemez
Gözüm açık gider yumsalar bile
Gözümün yaşını kimse silemez
Süzül ey gözyaşım süzül
Üzüm gözlerinden ezil
Gel gülüm ümüğe dizil
Yerini kimse bilemez
Çevirdin yüzünü aşkla yönüme
Her ne yana dönsem geldin önüme
Razı değilim ben sensiz ölüme
Kâlbi dilim dilim kimse dilemez
Ay yüzlü gül dudaklısın
Gül dalım gül budaklısın
Öyle bir yerde saklısın
Arasa kimse bulamaz
Gül yüzünde güneş açan mehtap var
Yazamaz bu aşkı başka kitaplar
O bakış kâlbe bin ok birden saplar
Kâlbi böyle derin kimse delemez
Ah ettikçe ahım geçer
Ay yüzünden ahum geçer
Günüm senden mahrum geçer
Seni hiç kimse alamaz
Taşar damla damla yaş ılık ılık
Zor değildir böyle hiçbir ayrılık
Gönlümün kafesi göğüsten kırık
Bu acıyı başka kimse bilemez
Aktaş dağdan düze geçer
Aşk gönülden göze geçer
Gölünden bir ceylan içer
Başka hiç kimse dalamaz
Şaban Aktaş
24.04.2017 -16.12
AŞK NE GÜZEL?!
Çiçeklere bak ne güzel
Yüzündeki şavk ne güzel
Derin derin bir nefes al
"Ohhh!" de, yaşamak ne güzel?!
Parkta yürüyüş spor yap
Yola uymaz evde hesap
Can alıp satarken kasap
Şevkle yaşamak ne güzel?!
Her sabah erkenden uyan
Yola düş, yokuşa dayan;
İnsanı bir çiçek sayan
Kâmil düşle Hak ne güzel?!
Karlar erir, sular yürür
Her yan bahar, çiçek bürür
Uçan ruh her şeyi görür
Kuş gözüyle bak ne güzel?!
Akan suyun şırıltısı
Kuş gözünün pırıltısı
Dinsin ruhun gürültüsü
Sevinç, heyecan, aşk ne güzel?!
Şaban Aktaş
25.04.2017 - 10.43
AĞZIMI SİZ BOZDUNUZ!
Bizim sütümüz pişkin
Unumuz mayamız temiz
Yumurtamız leziz, boldu,
Annem üç yumurta kırıp
Karıştırıp bolca limonlu
Kereviz yemeğine bile
Ne güzel terbiye yapıyordu!
Artık lâf yetiştiremez oldum
Akıl almaz densizliklerinize
İpe sapa gelmez
Amiyane gevezeliklerinize;
Paylaşamıyoruz çünkü
Başka türlü düşüncelerimizi
Ağzımı siz bozdunuz!..
Kuş gribi deyip
Kestiniz bütün tavukları
Yedirdiniz GDO’lu darıları
"Babalar gibi satarım!"
Dedi başta bakanınız
Dediğini de yaptı
Sattı satabildiği kadarını!
Edirne’den Van’a
Şaştık kaldık Yüce Divana
Baktık ki ses çıkmaz
Ne yargıçtan ne savcıdan
Bastım küfürü acıdan
Bastım küfürü acıdan
Başka türlü hayır yok
Ne hocadan ne hacıdan!
Terbiyesiz kanı bozuklar
Gemi iyice azıya aldılar
Cozuttular ki tam cozuttular!
Şaban Aktaş
25.04.2017
Gelişmişlik beyin ile, beyinsizlik eğitim ile doğru orantılıdır.
Ş.A.
SAYARAK SOYARAK
16 Nisan 2017, yine aynı adamlar
Milletin hakkını açık açık yediler...
Demek ki armudu sayarak
Elmayı soyarak yemenin tadı başka,
Oylar sayılmadan sayılmış sayıldı
Elini çabuk tut,
Yoksa millet ayılır diye
Allem edip gulem edip
Pişmemiş eti kanlı yemenin
Kedinin eniğini yemeden
Küle belediği gibi
Alaçiğ küllemelĺeyip
Milleti ikiye bölmenin
Yarısını dost
Yarısını düşman bilmenin
Saymayana ’’Sayın!"
Artık iş çığırından çıktı
"Atı alan Üsküdarı geçti!" demenin
Milli iradeyi cebren ve hile ile
Gaspetmenin adı ile miladı
Ve küllemenin tadı başka...
Yoksa nasıl başa çıksın adam?(!)
Tüm dünya ile savaşta?!
Şaban Aktaş
25.04.2017
DÖRT DÖRTLÜK ADİLER?!
Milli Piyango’yu yoldular
Sandık sandık oy çaldılar
Bunlar bütün serveti
Hırsızlıkla adam oldular!
Dört dize ülkenin özeti
Tükendi nefsin izzeti
Hırsız kendine benzetti
Yandaşlarla bir oldular!
Bağnaz yobaz çok dalaştı
Tek Atatürk’le uğraştı
O/nursuzluğu paylaştı
Hem savcı hem kadı oldular!
Bir çaldılar Pir çaldıar
Hep iktidarda kaldılar
Yüzsüzlüğ’ ele aldılar
Dört dörtlük adi oldular?!
Hırsız tilki yola düşmüş
Duyduk Üsküdar’ı geçmiş
Tilkiler padişah seçmiş
Hilenin adı oldular!
Biraz uçuk biraz kaçık
Kapanmıyor cari açık
Ellerini göğe açıp
ABD’ye dadı oldular!
Şaban AKTAŞ
25.04.2017
BURKUNTU
Bahara bakıyorum
Cıvıldaşan kuşlara
Kumrulara serçelere
Coşku, sevinç telâş
Mis kokulu
Türül türül çiçekler;
Yoldan gelip geçenlere...
Yazlara bakıyorum
Sahilde kolkola yürüyen
Neşeyle danseden gençler
Denizin içinde kulaç kulaç
Yüzenler, neler neler
Gelip geçiyor aklımdan
Fakat eskidendi hep bunlar...
Gel gör ki şimdi içim ezik
Acılar taht kurmuş yüreğime
Çocuklar bile
Sevinemediler 23 Nisan’da
Başımızda arsız hırsız,
Oylarımızı yine çaldılar
Hiç vicdan, muhasebe
Zerre kadar dürüstlük
Kaldı mı ki insanda?!
Şaban AKTAŞ
25.04.2017 - 09.29
YENİ HANEDANLAR
Satar bu beyinsizler satar
Büyür dertler katar katar,
Ne acı kahvenin
Kırk yıllık hatırı kalır
Ne çayın buğul buğul tadı
Kaçar bütün keyfimiz
Satılmış yalaka
İşbirlikçiyse bunların adı
Alışkındır saraya saltanata
İnim inim inlese de halk
Hepsi sarayda keyif çatar!
Bunlar yeni hanedanlar
Boş kaldı çünkü meydanlar!..
Şaban Aktaş
25.04.2017 - 08.44
YIKANAN KİRLİ ELLER
güneş yüzlü papatyalar
kurudu kırlarda bir bir
arıların vızıltısı kesildi
susuz dere yatakları...
hepimizin ömründen
neşesinden sevincinden
petek petek çiçek balı
gülen yüzler eksildi...
akarsular hayatımız
toprağın atar damarları
bunları yapanlar kim
tanımaz olur muyuz hiç
hayat düşmanı?!
sevgilim
suyumuzu, ekmeğimizi
aşımızı kesenlerdir onlar,
yine aynı kadılar
kalemlerini elleriyle kırıp
kirini kanımızla yıkadılar!..
Şaban AKTAŞ
24.04.2017
YOLSUZLUĞUYLA KALDIRIMLAR?!
Burası Turgut Reis Caddesi
Yüksek binaların önünde
Alçak kaldırımlar
Baştan sona tıklım tıklım
Yanyana sıralanmış
Satılığa çıkarılmış yepyeni
Gıcır gıcır arabalar
Geçebilirsen geç,
Adı yaya kaldırımı fakat
Adım atacak yer yok arada!
Yol daraldıkça daraldı
Biri gitse biri gelir arabanın
İşte böyle artık
Bizim mahallede kaldırımlar
Ülkenin her yanında
Açlık, işsizlik, borç batağı
Dizboyunu aştı milletin
Sardı gırtlağına kadar;
Her gün yeni icra haciz
Yoluyla yeni yeni kaldırımlar?!
Dönemin yeni zenginleri
Yine eski hacizci avukatlar
Bir de yeni yeni tarikatlar
Böyle bozuk düzen
Yeni Türkiye başka kime yarar?!
Şaban AKTAŞ
24.04.2017
YİNE Mİ AYNI KADILAR?!
Askeri darbe günleriydi
İşkence tezgâhlarında
İnim inim inletildik
Baskıyla zülümlerden
Faili meçhul ölümlerden
Geçip geldik bugünlere...
Yine hava aynı hava
Puslu sisli karanlık
Zabitler gardiyanlar
Aslanın kediye
Boğdurulduğu odalar
Geçen günler mi yoksa
Dönüp yine geri geldi?!
Ne bu sağırlık, aymazlık
Vurdumduymazlık
Vicdansızlık
Kapandı bir bir kapılar
Kapalı kapılar ardında
Yoksa anamızı belliyen
Yine mi aynı kadılar?!
Oylarımızı çaldılar ses yok
Ektiğin toprak, içtiğin su
Hes’ler ile bağlandı
Vicdanlar kupkuru
Bitti Allah korkusu
Ne koyun kaldı ne kuzu
Varı yoğu elimizden aldılar
Tükendi hayatın tadı tuzu!..
Ey millet uyan uyan
Elde neyimiz kaldı
Her yerde ithal
Biraz büyükbaş hayvan
Yalan değil, yavan mı yavan!..
Yine ses yok seda yok
Bil ki bu sessizlik
Fırtına öncesi
Ölüm sessizliği
Her yerde soygun
Vurgun, rüşvet, talan
Devlet yoksa ortada
Milletin kimsesizliği;
"Ananı belleyen kadı durumu"
Hiç bunun şikayeti olur mu?!
..
"Bir ihtimal daha var
O da ölmek mi dersin"
Ne işkence ne zulüm
Ya istiklâl ya ölüm!
Şaban Aktaş
24.04.2017
ÇİMEN BÜLBÜLÜ
Türk kahvesi Yemen’den
Arap çayı Rize’den
Oyunuzu vermeden
Bu kez iyi düşünün
Demedim mi size ben?!
Artık bundan böyle
İşiniz Arap, haliniz harap,
Gör bakalım neler yapar
Önden yüze gülüp
Ardından ele gözeden?!
Şaban Aktaş
23.04.2017
DÖRDÜNCÜ GÖSTERİ
Sabahtan beri hava fırtınalı
dağlara gidecektim
son anda vazgeçtim,
sebebini bilmediğim
bir sıkıntı var içimde
gerçi bayram bugün
"Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı"
fakat hiç bayram gibi değil..
Şimdi evden çıkıp gideceğim
Türk Yıldızları’nı seyredeceğim
biraz akrobasi
iyi gelir belki ruhuma asi,
ben de sesten hızlı uçarım
patlarım süpersonik
ses duvarı da neymiş
deler geçerim gökleri...
Az sonra denizde bir
havada iki, karada üç
ruhumda dördüncü gösteri,
haydi gülüm gel bana
uçup gidelim bir çift martı gibi
bu dünyadan yanyana...
Şaban AKTAŞ
23.04.2017
TEORİ VE PRATİK
Sürekli okuyup yazar isek, eyleme zaman kalmaz, oysa eylemsiz yaşam değiştirilemez!
Şaban AKTAŞ
Aşk çileli uzun bir yolculuk, demir tavına gelmeyince istenilen biçimde eğilip bükülmez ise, dilden dökülen sözcükler de öyledir, yürek aşkın ateşinde pişip kıvamına gelecek önce; o zaman sözcükler de erir akar ve istediği biçime kendiliğinden giriverir, su gibi akıcılık kazanır dil... Ben bu çilenin 21.nci yılındayım hâlâ çekiyorum . Bana sorarsanız 21 yıl belki 21 Yüzyıl kadar uzun ve yoğundur.
Gül çeliğe göz yaşı ile su verilmiştir
Ozan dili bu yüzden keskin ve çeviktir.
Şaban AKTAŞ
23.04.2017