0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma

Toprağa...
Atılan tohumu bir düşün nedir
O şimdi
Yağmur ve güneş beklemektedir
Sabreden bir naib-i ülfettir
Sual et zaman kimindir
Aklına, iradene hizmet sunan aşk-ı emindir
fikir etmek bunun için bilinçtir
Bilinç ancak bilgi ve tecrübeyle güvendir
Ne vakit..
İçime kapansam
Kör bıçağın
Merhametine sığınsam
Cür’et etmeyi göze alsam
Hesapsız akılla yol arasam
Ufkum kararır, ruhum daralır
Beni bana bırakma
Kalbimin iştiyakını ağlatma
İhsan senin inayetindir korkutma
İçimde haşyet olsun,
Gözyaşlarım sürurla aksın
Aklım, irfanım rızana nail olmak için adansın
Terk..
Edilen sokaklar
Ne kadar sessiz, ağalar yapraksız
İçimin derin sızısından
Kuşatan sancılar vicdansız ve arsız
Kedi, köpek çaresiz bakıyor, anlatıyor zan sız
Demek ki...
Hayret karşısında
Hiç ses etmemeliyim
Edeble tefekkür ederek göçmeliyim
Fersiz gözlerim, takatsiz kalan dizlerim
Unutkan ve dalgın zihnimi alıp götüren halim
Ben ancak yaratandan başka kime iltica ederim
Devlerin...
Esrarını aynaya
Ben nasıl sorayım
Yoksa zanna mı sığınayım
Peki, esaretine alan korkuları
Ne yapayım
Ön yargılarla mı çare bulmalıyım
İç güdülerin kapısını şöyle bir açayım
Aklı, irfanı, bilgi ve hikmeti
Her zaman olduğu gibi başkalarına bırakayım
Mustafa Cilasun
5.0
100% (1)