-Ve Sonsuzluk Kelamı Yanımızda- ... Hayatın içinde bir alfabeyiz seninle ikimiz. Ne zaman aynı kelama denk geleceğimizi de Aşk bilir elbet. ... Ve biz; A’ şkla ünsüz E’ lemle ünsüz I’ şığımızla ünsüz İ’ simsiz ünsüz U’ mudumuzla ünsüz Ü’ leşmekle ünsüz O’ nurumuzla ünsüz Ö’ mrümüzle ünsüz birer harf damlasıyız sonsuz sevmelerimizi hayranlıkla anlatan cümlelerimde.
Biz ikimiz onca ünlünün arasında göl olur, derya olur ummanlara karışıp sayemizde okuturuz şana şöhrete inat aşkla yazdığım şiirlerimi.
Sonsuzluk kelamının yanı başında yürümekse, ünsüz halimizden eser bırakırmı dersin A/şk’ımız için.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hayatın içinde bir alfabeyiz seninle ikimiz. ..................... Ve biz; A’ şkla ünsüz E’ lemle ünsüz I’ şığımızla ünsüz İ’ simsiz ünsüz U’ mudumuzla ünsüz Ü’ leşmekle ünsüz O’ nurumuzla ünsüz Ö’ mrümüzle ünsüz birer harf damlasıyız
Hatırladım bir yerlerde geçiyordu ünlü harfler... Herkes bir ün'dür tutturmuş. Ne varsa bu ünde? Ünlü olmayı zirvede olmakla bir tutarım. Asıl mesele de bundan sonra başlıyor. Zirvede kalabilmek... Düşmemek... Mümkün mü? Mesela zirveye ulaşınca insan tüm yorgunluklarını unutuyor. Zirveye ulaşmak çok ama pek çok meşakkatli yollardan yürümekle, bu yollardan yürürken terlemekle, yorulmakla ve çokça da sabır göstermekle oluyor. Kolay gelinmiyor bir yerlere. Patttt diye bir kuş konar gibi zirveye ulaşılmıyor. Kartallar güçlü kuşlardır ve zirvede bulunurlar, yükseklerde uçarlar.Kartal kayalıkları çok sarp, yüksek yerlerde bulunur. Çıkmıştım da ondan biliyorum. Sonra bir iniş başlar ki, o iniş bile ne kadar sancılıdır, ne kadar zorluklarla doludur. Yaşayan ve tecrübe edinenler bilebilir. Zirveye çıkılırken yer yer mola vermek gerekir, insan makine değil ki yorulmasın, nefesi kesilmesin. Kan ter içinde kalır. Dinlene dinlene çıkmak gerekir zirveye. Ama asla geri dönmeyi düşünmeden gelinen yoldan ilerisini düşünmek de gerekir. Zirveye çok az bir mesafe kalmıştır ama ağırlık çöker insana o vakit. Ayaklarının koptuğunu, canının çıkacağını düşünür. Kilometrelerce yol kat etmiştir, hem de ne zorluklara boyun eğmeden. Son 40, 50 metre kalır. Diktir zirveye çıkılan yol. Olmasaydı adı zirve olmazdı. O çok az mesafe var ya, insanı canından usandırır. Ha gayret, sık dişini biraz daha dersin içinden. Sonunda kan ter içinde zirvedesindir. Tüm yorgunluğunu unutur insan. Aşağılara bakar, kuşbakışı... Vayyy be, bu kadar yolu nasıl gelmişim der insan. Şaşırır. Yaşam merkezi aşağılarda kalmıştır, çok uzaklarda. Sert, soğuk olur zirveler. Oksijenden olsa gerek, başı ağrır, yükseklik durumundan dolayı çok da kalamaz oralarda. Aşağılara, geldiği yerlere göz atar. Nasıl yürünür ki yokuş aşağı bu yol diye düşünür. Yaşam alanına alışmıştır bir kere ve geldiği noktayı asla unutmamalıdır insan. Dik bayırlardan aşağılara yolculuk başlamıştır ve sonunda geldiği noktaya yine kan ter içinde ulaşır.
Hayat da böyledir. Kolay gelinmiyor bazı mevkilere. Tabi bunu söylerken mirasyedi gibi bitirirsek servetimizi, o zirveyi bir daha hayal edebiliriz ancak. Nerede hata yaptım? Keşke yapmasaydım... der insan. Keşkelerin hükmü yoktur.
Ünlü olmak aslında büyük bir ödül, ayrıcalık gibi görünse de, okuyoruz basından, görüyoruz çevremizden, sonlarını da...
Bir de öyleleri var ki, kocaman bir balondan ibarettirler. Bir iğne yeterlidir balonu patlatmak için. Çoğu kereler, kendi kendilerini patlatırlar... Fısssssssss diye sönerler.
Hesap kitap, düşünce, mantık işidir. Zirvede olup da zamanla aşağılara düşmüş kaç ünlü vardır...Sonları da kötü olmuştur. İbretlik durumlar çok.
Ünlü olmak istemem... Ne yapayım sahte dünyayı. Parıltılı dünya bana göre değil. Sahte arkadaşları, riyakar insanları ne yapayım. İsmimizde sadece ÜNLÜ harfler yok... Bir başlarına bir anlam da ifade etmezler. Ünsüz harfler de öyle. Biraz ünlü harf de olacak, ama en çok da ünsüzlerden olmalı. Kişinin karakteri, niteliği, insanlığı, en çok da kalbi... ve pek tabii düşünceleri olumlu olmalı.Böyle olunca değeri yükselir kişinin. Asıl ün buradadır, ama çoğu kimse farkında değildir. Salt mevkii, para da ünlü etmez insanı. Mevkii, para gelip geçicidirler.
Kutlarım sizi, bu nefis şiiriniz için Sevil hanım... İşte gerçek ÜN burada gizli.. Adınızda.. Her şey SEVmekle başlar. Başlamalı da. Sev ki, sevil....
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.