1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
864
Okunma

O bizim akça pakça emsalsiz kızımızdı. İlk karşılaşmamız, Bir Pet Shopta olmuştu. Eşim kucağına aldığında onun kucağından hiç inmek istemedi. Biz de onu hiç bırakmak istemedik. O gün törenle getirdik evimize. Adını Buse verdik. Mini minnacık bir şeydi, el kadar. O bize bağlanmıştı, biz de ona. Çok sıra dışı bir kedi idi. Munis, uslu. Yemeğini (mamasını) yiyişi, tuvalet ihtiyacını giderişi; tuvaletten sonra temizlenişi, hasılı her hâli ince, her hâli zarifti. Ona hiç kıyamazdık. Bir gün ansızın çekip gitti. Yıldız kayar gibi. Hayal meyal.Gece vakti götürüp bir dağ başında narin bedenini toprağa bırakmak zorunda kaldık. Çok üzüldük çok. Şimdi onu hep özlüyoruz…. Özlemimiz şiir oluyor...
Çekip gitti ansızın hanemizin sultanı
Gurup hüzünle indi sulara sular yandı
Bu vedaın acısı kuşattı haza tanı
Artık Akça Kızımız gözümüzden nihandı
Adına Buse dedik sudan berraktı hâli
Hüznümüz ona dair boynumuzda vebali
Bir gözü mavi idi aşkımızın örtüsü
Asaletin manası oydu lügatte nice
Zarafeti rengiyle oldu hayalin süsü
Kedilerin içinden onu seçmiştik ece
Adına Buse dedik sudan berraktı hâli
Hüznümüz ona dair boynumuzda vebali
Yirmi sekiz şubattı ve iki bin on yedi
Efsane kızımızın gözüne indi perde
Hayatın gerçekleri ayrılık vakti dedi
Giriftar oldu gönül bu dem onulmaz derde
Adına Buse dedik sudan berraktı hâli
Hüznümüz ona dair boynumuzda vebali
Hâlâ hayalimizde en güzel hâli ile
Gözlerinin ışığı sönüp gitse de ansız
Masumiyeti dem dem sessizce gelir dile
Vedaı pek de yaman geliverdi zamansız
Adına Buse dedik sudan berraktı hâli
Hüznümüz ona dair boynumuzda vebali
Ankara, 13.03.2017 İbrahim Kilik
5.0
100% (6)