1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
526
Okunma
DİLİNLE VURDUN BENİ
Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni
Gözyaşlarım kan oldu, doldurdu yüreğimi
Mahkum ettin geceye, unutturdun güneşi
Kuruttun pınarımı, helak ettin bahçemi
Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni
Ne dinledin ne sordun, unutmuşun maziyi
Kafesinde kuş idim, sevdam ürküttü seni
Azad ettin kendince, düşünmedin sevgiyi
Ne tabanca ne bıçak, dilinle vurdun beni
Baharında soldurdun, yazıktır tüm gülleri
Verdin ölüm fermanı, hemen kırdın kalemi
Celladına sevdalı, görmedin gözlerimi
Ufkunda kalmak bile, mutlu ederdi beni
Hazanında ki ömrüm, sandın yükün ebedi
Ahde vefa diyerek, uzatmadım elimi
Sırtta taşınmaz küfe, pişmanlığın bedeli
Gidiyorum hoşçakal, bir gün ararsan beni
Saçın başın yolsan da, asla dönemem geri
İsterim yansın beden, külü karışmış yeli
Bir gün sana ulaşsın, dağlasın ciğerini
Davut Tunçbilek
5.0
100% (3)