Gördüm gözlerini ömür bitmeden
Yaratana şükür göçüp gitmeden
Böyle güzel bir aşk; bin ömre değer
Heyhat, can bedenden uçup yitmeden


Dünyanın ardında yeni dünyalar
Sığar mı evrene aşkla hülyâlar
Gözler nakış nakış kâlbi oyalar
Gönüller birleşir uçup gitmeden


Aşkın ateşiyle basınca nuru
Bastırsan da durmaz gözde yağmuru
Neye yarar hayat g/özün kupkuru
Şebnemleri güle saçıp gitmeden?!


Gir kâlbime gülüm aşkı seyreyle
Gözle gönül açık çift pencereyle
Bengi suyundan iç, çölü göl eyle
Sahradan serapla geçip gitmeden


Gizemli bir derin aşka dûçârım
Aşkın şarabını gözden içerim
Gövel ördek olur gölden uçarım
Bulut bulut göğe uçup gitmeden


Söyle dağ ceylanım, de yaban gülüm
Almaz mı sanırsın dünyadan ölüm
Böldün ya kâlbimi sen dilim dilim
Aşk ile bir kadeh yudum bitmeden


Ben sevdamı ay’la güne bıraktım
Geceyi saç diye başına taktım
Saçına taç diye yıldızlar taktım
Kayıp güneşine uçup gitmeden


Sen gititin gideli yüzüm gülmedi
Derdime kimseler derman olmadı
Geçti aylar yıllar çilem dolmadı
Aktı gözyaşlarım hicap etmeden


Aktaşım az kaldı gayret ha gayret
Aşkın dolusundan olmaz şikayet
Hak ile son bulur yol bu nihayet
Yedi kat göklere uçup gitmeden


Şaban AKTAŞ
22.02.2017 - 09.30





Fotoğraf çekimi: Zehra Ecevit
Salda Gölü / YEŞİLOVA - BURDUR








BAŞA ÇORAP



Dalgınlık, yorgunluk, kırgınlık
Olur da bu kadar olmaz;
Beynim neredeyse felç,
Sürmenaj;
İstediğince bağır
Gözlerim kör
Kulaklarım sağır;
Senden başkasını
Görmüyor, duymuyorum!


Bak ne diyeceğim
Gözüne gözlüğünü takıp
Kalkıp gözlüğünü aradığın
Arayıp bulamadığın
Oldu mu hiç senin?!


Benim oldu
Kuşatınca beni düşün
Kapatır gözümü gülüşün,
Halim işte bu;
Sen de âşık ol
Bir de sen gör,
Aşk neymiş anla
Bir desende bin desen gör
Gör de başına güllü çorap ör!


Şaban AKTAŞ
22.02.2017