Her yer ceset, gövde, el, kol, bacak
Çocukların ne suçu vardı be abi ?
Sahi bu ne acı koku kardeş, kimden gelir ?
Kimlerden gelir bu koku, genzimi yakan?
Sen, ben o, bu ,şu ... kim yaktı güzelim şehri ?
Ağlamayın çocuklar, analarınız gelir birazdan
Babalarınızda gelir, üzülmeyin çocuklar
Senaryo bu ya! Alışmayın çocuklar bu senaryoya
Bir kuş elbet konar zeytin dallarına
Birileri elbet, elbet gelir yardımınıza
Kardeşini nerede kaybettin çocuk ?
Bombalar patlarken mi ?
Ne sesti be kardeş, kulaklarımızı parçalayan
Kelimelerle anlatamam, gel gör sen anlat
Anlatabilirsen
Bir yandan o bela , bir yandan bu bela
Diğer yandan şu bela...
Gel anlat derdini desem çocuk, sakın anlatma !
Kaldıramaz koca yüreğim, küçük kelimelerini
Terazi seni gösterir çocuk seni
Sadece hakkını savun derim sana çocuk
Adaletin a’sı yokken burada
Sadece hakkını iste çocuk
İzin vermezler değil mi çocuk ,haklısın
En son ne yedin, ne içtin anlat çocuk
.....
Bu ne duman yine başımızda gezinen
Dur çocuk anlatma, ağzını kapat
Al çocuk şu bezi , burnunu da kapat
Alsana çocuk
Hakkını istemeden nereye çocuk ?
Daha uyku saatin gelmedi
Bu ne acele ?
Güzel günler görecektik çocuk nereye?
Uyan çocuk uyan , neden atmaz nabzın ?
Durun nereye götürüyorsunuz onu ?
O daha küçük
Mezara koymayın onu, korkar o çocuk
Dedim ya çocuk yaşanmaz buralarda
Hakkını yukarıda ara
Burada konuşturmazlar, seni ve senin gibilerini
Feryat eden annen herhalde çocuk
Elinde silah olan, uzun boylu adam baban
Karanlık, sinsi ve kalleş bir günde ananın kollarında
Derin bir uykudasın , uyandıranın yok.


Davut altun....