1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1218
Okunma

Koskoca kentte yapayalnızlığımı
Nasıl anlatsam size bilmem ki
En iyisi mi dedim
İnsanların otomobillerin
Vızır vızır gelip geçtiği
Köşebaşında, şuracıkta dinleneyim..
Kaldırım taşları da soğuk ama
Başka yapacak iş de yok bana
Derken işte bir bir adam
Yaklaşırken elinde kamerayla
Benimle röportaj yapacak sandım
Fakat iki poz resmimi çekti
Ne yapacaksa, hiçbir şey demedi
Çekip gitti sonra...Neyse...
Ben daha saati soracaktım ona
Meğer Ondört Kırk sularıymış
Daha akşama çok var;
Adam beni belki sayfasına koyar
Facem olsa bakardım pozuma?!
Nasıl düştüysem düştüm işte
Arasına bu insanların
Bir yandan açlık, bir yandan susuzluk
İşsizlik perişan etti beni
Adım Kangal; ne diyeyim karayazıma?
Dağda olsam koyunlara bakardım
Çobanlık yaparken
Sultan olur, tahta çıkardım!..
Şaban AKTAŞ
10.01.2017
BADEM ÇİÇEKLERİ
Az kaldı ilkbahar geldi geliyor
Dallar filiz filiz sürgüne durdu
Özlemin bağrımı deldi deliyor
Çağla çiçeği gül yüzüne vurdu
Dalda çiçek çiçek arılar gezer
Dilinin ucundan balını süzer
Ruhum esen yelden kokunu sezer
Gönül güzelliğin gözüne vurdu
Çağla çiçek dalda esen yel ile
Saçında savrulan tel tel gül ile
Geçersin düşümden esen yel ile
Mevsimler yüzünde güzüne durdu
Elini gül diye tutasım gelir
Sarılıp beline yatasım gelir
Dalda bülbül olup ötesim gelir
Aktaş özlemini sazına vurdu
Şaban AKTAŞ
10.02.2017
KAYIP AY
balkona çıktım
parçalı bulutlu hava
pırıl pırıl ay;
kuru bir ayaz var
tek tek saçılmış
pırlanta gibi yıldızlar
o eski günler
geceler geçti aklımdan
sanki sana değil de
ay’a aşıktım o zaman
içeri girdim çıktım
değişmiş hava
her yer sisli puslu
dem eski dem değil
girdim odaya
oturdum uslu uslu!..
göğü delen sevgilerin
izi kaldı derin
ay kaybolup gitti
aşk çoktan bitti
ağlatmıyor kederin
gömdüm içime seni...
Şaban AKTAŞ
09.02.2017
DIŞA GEBE!
Tohumu dıştan aldın
Öğüdü Bush’tan aldın;
Görmesek de gizli gizli
İte puşta gebe kaldın!
Elin oğlu saymaz hatır
Unutursun hatırlatır
Koyar öne arkadan
"Oku!" der satır satır!
Elden elden alırsın
Dışa gebe kalırsın
Bu gidişle daha çok
Basma pazen don alırsın!
Sözlerimden nem aldın mı
Öğüdünü tam aldın mı
Yoksa yine günün geldi
Ebe/diye(n) domaldın mı?!
İşi elle yoğurdun
Dokuz bile doğurdun;
Oysa neyine yetmezdi
Necip millet, cennet yurdun?!
Şaban AKTAŞ
11.02.2017
VARLIK FONU
Hibe mi hibe
Vurduk en dibe
Önce onu
Sonra donu
Sıyır bakalım!
Elde avuçta
Neyin yok
Neyin varsa!
Varlık Fonu
Varlığımızın sonu;
Yoksula zulüm
Zengine p/arsa!..
Şaban AKTAŞ
11.02.2017
VIRAK VIRAK
Hep böyleyse şayet
Küsmodern
Hüzünlü şikayet
Toplayın şiirlerinizi
Nedir ki söz;
Gerçeğin özü
Ön, arka, yan yüzü...
Hani var ya yalakalar
Paraya râm
Sarayda haram yiyen,
Yaraya merhem
Çare değil hiçbiri!..
Söz sarayı sarıyor
Yarayı sarmıyor
Vatanı milleti
Yarını kurtarmıyor
Ondan bundan aşıran
Çok yolunu şaşıran?!
Şair/sen iç sesine bak
Serap varken çöle
Gün batarken göle dal
Boş sesleri bırak
Kaçırma konser saatini
Kurbağalar vırak vırak!..
Şaban AKTAŞ
11.02.2017
EVİR ÇEVİR DEVİR
Hem evirdi hem çevirdi
Binbir türlü çam devirdi
Soydu soğana çevirdi;
Devir böyle bir devirdi!
Adam olmaz çok serseri
Yontar durur her eseri
Elinde/n-alın keseri
Ucube deyip devirdi!
Okuduk şeceresini
Gördük yüzünü tersini
Verelim artık dersini
Bin türlü dolap çevirdi!
Oy çokluğu tesir etti
Aydınları esir etti
Her işinde kusur etti
Kendi ken/dini devirdi!
Türküm Ata’mı severim
Cumhuriyeti överim
Kötüyü sözle döverim;
Çok karanlık bir devirdi!
Düşme/yesin(?) azınlığa!
Aktaş umudun sandığa
"HAYIR!" de sapık zındığa;
Tam cehennemlik devirdi!
Şaban AKTAŞ
11.02.2017- 06.00
YAVAŞ MI ÇABUK MU?
Gün geçiyor, yavaş yavaş
Ay geçiyor, yavaş yavaş
Yıl geçiyor, yavaş yavaş
Yolun sonu gelince
Anlıyor insan;
Hayat ne çabuk gelip geçmiş arkadaş?!
Şaban AKTAŞ
11.02.2016
GÜLÜMSE!
Geç yatıp, erken kalktım
Yatsam mı yatmasam mı
Derken yine yattım,
Kalktım ki ki saat Onüç,
Tembel miyim o kadar;
Yazdım, görevimi yaptım!
Önce duş, bir de traş
Geçtim aynanın karşısına;
O bana, ben ona bakıyorum
Dedim ki içimden;
Hâlâ genç, delikanlı
Yakışıklısın be arkadaş!
Ne ak düşmüş başa
Ne cildinde kırışık var,
Ömrünce gül, mutlu yaşa!
Gülümseyince hayata
Kendisiyle barışık
Ne çok mutlu olur insan,
Düzgün dur, üzgün durma
Sende değil kabahat;
Hayat karmarışık!
Şaban AKTAŞ
11.02.2012
ÇAK/AL!
Sen ki kurt değil, çakalsın(!)
Götü götle değişeceğine,
Bırak göt yerinde kalsın!
Şaban AKTAŞ
11.02.2017
HIRSIZ KEDİLER
Onların hiçbiri
Ekonomik krizden etkilenmedi
Neden etkilensinler ki
Hepsi ekdi, hırsız birer kedi
Hangisi nerede ne bulduysa
Büyük bir keyifle yedi!
Olan yine yoksula oldu
Oğlu cephede öldü
Gelini dul, torunu yetim,
Vay benim garibim
Sormayı düşünmez hiç
Hani, bu mu hürriyetim?!
Gâhi cehennemdir
Gâhi çığ düşer tenime ölüm
Karlar benim kefenim
Hemi yanar hemi donarım
Kar altında servi görsem
Rahmetle düşeni anarım...
Şaban AKTAŞ
09.02.2017
KARAKARGA
Evi, iki oda, bir salondu
"Yürü ya kulum!" dendi
Uçtu, saraya kondu
Alçaldı; paraya kondu!..
Kara kara düşünceler
Sardı kara kargayı
Aklayamadı bir türlü
Kurs/ağında karaparayı!
Artık yüzü gülmüyor
Hırsız kedi gibi suratı
Ve inanıyor artık;
Geçemeyecek Sıratı!
Ömrü de vefa etmez
Göreceğiz yakında,
Çünkü ahı yetimlerin
Göğün yedinci katında...
Şaban AKTAŞ
08.02.2017
GENEL GREV
Ne merhamet ne vicdan
Hoşgörü arama;
Çünkü onlar kapitalist
Onlar büyük patron
Onlar ağa, onlar bey
Alışkın ezelden harama!
Gerekliyse el koyarlar
Yasal yollardan(!)
Birikimine parana!
Emekçinin sırtından
Servet sahibi olur onlar!
Senin dudağında dilinde
Güzel düşlerin umutların
Mutlu yarınların var ama
Patronların nezdinde
Hiçbir işe yaramaz!
Onların beşyıldızlı otelleri
Apartmanları gökdelenleri
Her yıl yeni yeni yatırım
Kalkınma imar ihya
AVM plân ve projeleri var!
Serveti alabildiğine çok ,
Yüreğinde vatan aşkı
İnsan sevgisi
Emeğe saygı yok!
Olmaz olsun böyle patron;
Ne grev tanır ne sendika
Hep bana Rabbena
Yalnız kendine müslüman
yese içse tık basa
Yine doymak bilmez onlar!
Şöyle dedim bir an
Madem yola gelmiyor bunlar
Tüm emekçiler, birleşelim
Elimizi işten topluca çekelim
Gör bak
Nasıl yola gelirler o zaman!..
Şaban AKTAŞ
09.02.2017