6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1978
Okunma
KARAKOÇ’ U KARAKOÇ’ LA ANLATMAK
Ben yağmur tanesi olmak isterken
Sonsuz sahralarda göldür Karakoç
Bağında açılıp solmak isterken
Kendi yediveren güldür Karakoç
Kaleminden bin bir şiir yeşerdi
Mısra mısra duyguları coşardı
Lambada titreyen alev üşürdü
Şaire öğüttür, haldir Karakoç
Küffara kalemle göğüs geren o,
Örnek nesillerde umut deren o,
Bir güzel ülküye gönül veren o,
Sancağı taşıyan koldur Karakoç.
Esti Maveradan deli bir rüzgâr
Bozkırlarda şimşek oldu âh u zar
Çelik testereyle kesildi pınar
Ferhat’ ten Şirin’e yoldur Karakoç
Tükenmez sevdaydı vatanı yurdu
Marifet yolunda ömrünü verdi
Hayatı boyunca hedefte durdu
Yılmaz yıkılmaz bir kuldur Karakoç
Sevdası olana eziyet haktı
Sahte sevdaların talibi çoktu
Çağın çilesini boynuna taktı
Sanmayın suskundur lâldir Karakoç.
Gönlüne kan damlar uzansa güle
Rabbanî lütuftur çektiği çile
Garibin gariptir türküsü bile
Mızrapta nağmede dildir Karakoç
Hilâle adamış bütün ömrünü
Eserleri yiğitliğin ürünü
“Vur! ALLAH aşkına! ” diyen emrini
Tutarken coşkun bir seldir Karakoç.
Gazi Hüseyin KILBAŞ
Bu şiirim 12 Nisan 2008 akşamı Mamak Kültür Merkezindeki Üstad Abdurrahim KARAKOÇ`A saygı gecesinde Karakoç Üstadımızın huzurunda seslendirmiştim.
5.0
100% (1)