2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1727
Okunma

Gün ışınlarıyla işlenmiş bir çiçeği
her gece koparıp bastırıyorum gögsümün üstüne
dindirsin diye yüreğimdeki sızıyı
sen ay ışığıyla süslenmiş penceremde
gece gözlü güvercinimsin
cigaramsın, hasret çatlağı dudağımda
nefes nefes
gögsümde koşan atlar yoruldu
vuruldu yüreğimi taşıyan kanatlar
buz tutmuş bir zaman diliminde
dünyanın ilk şiircisiyim belki yorgun ve yaralı
üstelik şair olduğumu da kimse bilmiyor
kayıp düşler ülkesinde,
en çok yaralı, hüzünlü bir kadını sevdiğimi de
her ihanete şiirler yazıp
her gece bir köşeye sızıp kaldığımı da..
sararmış eski resimlerde kaldı gül gülüşlü günler
kırgınım şimdi kırılmış dal gibi
eski yıllar gibi yorgun ve yaralı
göğsümde iflah olmaz acılar
bütün derinlikler sığ
bütün sözcükler iğreti
yüzüm, gözüm hüzün
yanan yüreğime su taşıyan güvercinim yok artık
kötü zamanların yitik öyküsü hayatım
ne gitmeler kaldı ömrümde ne kalmalar
ne sevenlerim ne de sevdiklerim kaldı
acıtıyor beni böyle yaşamak
ey anılar, ey aynalar duyun beni, görün beni
hangi anıya sığınsam
düşer yaprakları bir bir
yoruldum artık her gece bir anıya sarılmaktan
Nuri CAN
5.0
100% (5)