16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1215
Okunma
BAKIŞLARIM ISLAK
( Mahsum’a)
Ve şimdi
ne zaman bir resmine baksam
yağmur yağıyor gözlerimden
çünkü
o akşam yağmur yağıyordu
ıslanmıştı bakışlarım
*
bir akşam üstüydü
sen gittiğin gün
yağmur yağıyordu
toprak susamış
kuşlar suskundu
rüzgar suskundu
belki üşüyorduk
çünkü titriyorduk
hazan mevsimi
tam kıvamındaydı
karşı-karşıya dikilmiş
konuşmuyorduk
sessizce
bir-birimize bakıyorduk
ve yağmur yağıyordu
bir güzel ıslanmıştı bakışlarımız
hatırlıyorum;
senin gözlerinden
iki damla umut süzülmüştü
ben ise ağlamadım
niye ağladığını sormadım
ben ağlayamazdım
çünkü ağlasam
sırlarım teker-teker
dökülecektiler
öyle ya
sırlarımı
hep gözyaşıma sakladım
ama yağmur yağıyordu
konuşmuyorduk
hani yıldızlar olsa
yıldızlara bakacaktık belki
ama yoktular
parlayan tek şey
gözlerimizdi o an
yağmur yağıyordu
ve sen;
“merak etme; dönerim” demedin
bende;
“yok biliyorum”demedim
söylesek
bir-birimize
ilk ama son yalanı
söyleyecektik
bunu ikimizde biliyorduk
yağmur bile temizleyemezdi
bu yalanı
susuyorduk
yağmur yağıyordu
anılarımızı
bir kenara atmıştık
geleceğin ise hiç sırası değildi
içinde bulunduğumuz zaman’ın
tılsımına kapılmıştık sanki
konuşmuyorduk
sadece bakışıyorduk
ve ıslanıyordu bakışlarımız
ne kadar öyle bakıştık
bilmiyorum
kucaklaşmadık
tokalaşmadık
-gereksizdi- vedalaşmadık
sadece bakıştık
yağmur yağıyordu
ıslanmıştı bakışlarımız
en son sen: (toprağa bakıp)
“yağmur yağıyor ıslanıyoruz”
dedin
ben ise: (göğe bakıp)
“evet yağmur yağıyor ıslandık”
dedim....