İster...
Kör, kütük sarhoş ol
İstersen aklını karartan otu içte sol
Kuytu sokak ve caddelerde ne ararsın bir kendine sor
Cahilin, ahmağın, fırsatçının, hanin, zalimin emellerine konuk ol
Her kavim kendi gazabını davet etmiştir, her ölüm neden kıyametle eş değerdir aklın varsa hakkıyla ruhuna sor

Kabir...
Kimi bekler
Her yaratılan ne ister
Akılsız ve ruhsuz olan zaten gider
Kalbini nazargah kılan ve bilen hakka kul olmayı seçer
Aklına, zekana değil, bilgi, tecrübe ve basiretini artırmaya değer ver
Zan ve ön yargı seni perişan eder, bağnazlık ve ahmaklık katılık ve kararmışlığa duçar eyler

Sen...
Başkalarına gülme
Zahirine bakıp alay etme
Kalbine yerleşen şirk ile ölüme gitme
İman ettiğin nedir, kimdir, nitelik araştırıp, emin olmadan güvenme
Şefaat edecekler diye garip beklentilere girme, nasıl olsa talkın veriyorlar diye imamdan kopya vermelerini bekleme
Gittiğin yer neresidir, ruhun ve aklın için ne demektir, hesaba çekilecek olmak ne kadar dehşettir hakkıyla sual eylesene

Sen...
Geberip gitmeye değil
Eceliyle ve salih bir hal ile ölmeyi dile
Hidayete, umuda talip olmadıkça gerçekleşmez gecikme
Aşk sırdır, hamlığı gideren ikramdır, ruhu yücelten ihlastır geçme
Cemaline meftun olduğun, cezbine tutulduğun tendir, sireti asıl olandır hissiyatına güvenme
Ölüm mukadderattır, eceli davet etmek insanın iradesiyle alakalıdır, her hastalık yaratanın imtihanı değildir bahtım karaymış deme

Mustafa Cilasun